+11
Yaklaşık 2-3 hafta sonra yavaş yavaş her şey gelişmeye başladı. Yaren'le artık samimiydik. Herhangi bir sorunu veya yardıma ihtiyacı olduğuna aklına gelen ilk kişilerden biriydim. Bu dıbına koduğumun Ozan'ı da yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştı. Bir gün öğle arasında Batuhan yanıma geldi. Matador sana bir şey söyleyeceğim ama sakince davranacaksın tamam mı dedi. Söyle Batuhan ne oldu dedim. Bu muallak Ozan 2 ders boyunca Sinem'le benim hakkımda konuşmuş. Batuhan'ın anlattığı kadarıyla konuşmalar şöyleydi.
(muallak Ozan: i, Sinem: s)
i: Sen bu matador denen çocukla mı çıkıyorsun.
s: Evet bir şey mi oldu?
i: Bir şey olmadı da garip geldi bana
s: Açıkla nasıl garip
i: Ne bileyim yani sen bu çocuktan daha iyilerine layıksın
s: Ondan daha iyisi yok sen merak etmde
i: Çok emin konuşuyorsun kendinden
s: Eminim çünkü
i: Gün gelir karşına başkası çıkar unutur gidersin bunu
s: Sen çok biliyorsun
Derken kimyacı bağırmıştı derste. Zaten dersi giblemediğim için uyuyordum. Kafamı kaldırıp neye kızdığına bakma gereği bile duymamıştım. Meğersem bunlara kızmış