Burası bizim istanbul gibi biyerdi amk her yer çayır çimen . boğazlarda kaleler falan filan . çok beğendim burayı feth etmeliydim . burda kontun biriyle karşılaştım ismi aklımda değil haydar olsun . kont haydar bana buralardan geçmek için bnenden izinaldın mı dedi . sana mı sorucam lan gibişik dedim ona . seni çiş suratlı enik diye hakaret etti ben ona bu lafları yedirmesini bilmemmi ?..

o 30 kişiydi ben 25 benim bütün ordum atlıydı o ise ağır zırhlı yayalardan ibaret . hele kahraman deden binler var ki üstlerine halı kuşanmışlar içine demir giymişler . dıbınıza koyum lan sizin dedim bu nasıl ordu fakat sonradan anladım ki admların zırhları bayağı bir çok peki dedim bunlara turan taktiği yaptım beyler . okçular beni dinleyin dedim . onlara beni takip et emri verdim süvarilere de saldır emri verdim . okçularla arkadan dolaşana kadar 5-6 kayıp vermiştik ama 8 kişilerini pert ve harap ettik .
ben okçularımla arkadan dolaştım ve keskin nişancılık yeteneğimi sergiledim her vınlayan ok sesi bir acı inlemeyle buluşuyor her inen kılıç darbesi yere düşen bir kafayla son buluyordu . kargılarımızın ucu ıslandı adam deşmekten .
2 adet nord kahramanı esir aldım bu muydu yenilmez olan . savaşta hız herşeydir . bunlarda da o yok demkki hiç bir şey yok . savaş bitti bi baktım bu bin bana yalvarıyor abi lütfen abi ben ettim sen etme abi diyor . bak dedim haydar bu seferlik seni serbest bırakıyorum bi daha karşıma çıkma dedim peki abi dedi lafımı ikiletmedi sağolsun . bunalrda da hiç işe yara bişey yokmuş hep çift elli silahlar kalkansız baltalar filan hiçbirini almadım . sadece erzakları cukkaladım . gerisini attım çöpe ... biraz daha ilerledim

svadya krallığı ile karşılaştım iklim aynı iklimdi fakat insanlar ...