1. 51.
    0
    Kendimi bildim bileli evlenmeye karşı bir insanımdır. geçen gece 6-7 kişilik bir arkadaş grubu ile içipedebiyat yaparken bir kız arkadaşım tarafından " evlilik kötü birşeyse neden bu kadar insan evli " sorusu ile karşılaştım şimdi gelin bu soruyu birlikte çözümleyelim.
    insanlar neden evlenir?
    normal şartlarda insanların birbirlerine aşık olup zaman içinde de çok sevip artık hayatı beraber göğüsleyecek olgunluğa erişen ilişkilerini bir ömür boyu sürdürmek niyetiyle her gün her saat aynı evi paylaşma kararıdır evlilik.
    okumaya devam ediyor musun? o zaman yukarıdaki cümleyi yeniden oku... tamam mı?
    günümüzdeki evlilik tanımı;
    bir kadının yaşının gelmesi ve çocuk istemesi sebebiyle kabaran içgüdüleri ile hareket etmesi neticesinde piyasada gözüne kestirdiği bir delikanlı ile sevgili olarak hayatına almakla başlayarak, belli bir yontma seviyesinden sonra tamam pişti bu diyerek nikah masasına oturtma şeklidir evlilik. kadınların çoğu bunun tam olarak farkında değildir ancak burada evliliğe zütüren motivasyon aşktan ziyade öğrenilmiş iradedir. Erkekler için ise yemek yapsın ütü yapsın evi temizlesin olayıdır evlilik. Herkes böyle demiyorum %98 diyelim biz buna
    bu halde çözümleme;
    evlilik ilişkinin bir sonucu değil, amacı ise o evlilik yani evlenmek için evlilik ise taktan bir evliliktir. kavga, gürültü ekgib olmaz. çiftlerin ortak hayatları dışında (günlük olaylar, aileler, arkadaşlar, iş, vs.) konuşacak bir şeyleri yoktur. bir çoğunluğunun hayata bakış açıları dahi farklıdır. fikirler, davranışlar, karakterler farklı olabilir ancak hayata aynı pencereden bakmayan iki insanın bir araya gelerek bir eve tıkılmasıdır bugün evlilik.
    sonuç;
    bak güzel kardeşim. karşındaki insandan ayrı kalmaya tahammül edememeni anlıyorum. bunun bir çok sebebi var. freuda girmek istemiyorum ama aslında anlaman gereken tek bir şey var. bu karşıdaki zatı muhterem senin arkadaşın mı? gözlerini kapattığında 83 yaşına gelmiş halini düşlediğinde, senin yanındaki sandalyeye oturmuş beraber çekirdek çitleyerek lafladığınızı hayal edebiliyor musun? komşunun kızı karşı kaldırımdan geçerken aynı anda "aman da ne kadar büyüdü aylin farkında mısın?" dediğinizi, torun tombalak, çoluk çocuk dışında beraber başbaşa kalınca konuşabildiğinizi, hala seni güldürebildiğini düşünebiliyor musun?
    akşam eve geldiğinde bunu neden buraya koydun, onun yeri orası mı, saçlarının lavaboda ne işi var burası kuaför mü, ben tek başıma mı yaptım bunu, senin de çocuğun, iş yerinde zaten ebemi .ikiyorlar bir de sen başlama akşam akşam... gibi cümleler kuruyorsanız evinizin içinde üzgünüm ama dediğim gibi sizin ilişkinizde evlilik bir sonuç değilmiş meğersem.
    sevmek, karşındaki insanı olduğu gibi kabul etmektir. bütün kusurlar ile, aksayan tarafları ile, uyurken akıttığı salyası ile, rimeli akmış mosmor gözaltları ile. bir insan her akşam eve gelince ilk iş çoraplarını karşı tarafa fırlatıyorsa bu sana saygısızlık ettiği anldıbına gelmeyebilir. o kişinin bir çift çorabı koordine edecek takaatı olmayabilir ve karakteri bunu kafaya takarak düzeni sağlamayı gerektirmiyor olabilir. ne zaman ki sen o çoraplara bakarak iyi ki varsınız diyorsan o zaman doğru bir iş yapmış olursun.
    hala okuyor musun?
    tamam, son bir kelam.
    bir kavgan varsa hayatta bil ki o kendinle kavgandır. senden başka hiç kimse seninle kavga etmiyor aslında. kendinle olan mücadelendir seni hayata tahammülsüz kılan. çözümü olan ve zaman isteyen bir kavgadır bu nihayetinde.

    KAYNAK:ABSiNTHE & YEŞiL PERi
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster