+19
-1
Başladım hava basmaya, poşet yavaş yavaş şişiyordu. Mantıklı olarak, içerde ki basınç artınca, gidere doğru yol alacaktı taklar. Poşet şişti, şişti, şişti... Şüphelenmeye başladım biraz, bu kadar olmaması lazımdı diye. En fazla ne olabilir ki dedim devam ettim. Bir meşin top sertliğine ulaşmıştı poşet bir zaman sonra.
Ve o acı ses. Bir patlama!..
Evet panpalar, söylediğim gibi poşet dayanmadı ve patladı. Bu kadar dirençli bir tak olabilir miydi lan! Bu kadar gitmemeye inat eden, sahibini terk edemeyen bir tak olabilir miydi? Duygulanmadım değil bir yandan da, çünkü o benim üretimimdi, bana aitti ve onu anlayabiliyordum. Empati kurdum onunla ama banyoyu saran koku birden kendime getirdi beni. Sonra annemin bağırmaları, kardeşlerimin kahkahaları...
taktan bomba mı yapıyon falanlar filanlar.
Olmadı, açılmadı klozet. Yarısı klozetin içinde, yarısı duvarlarda olan takum, içime bir hüzün düşürdü. Ben, şimdi ne yapacaktım?