-
226.
+5Part 17Tümünü Göster
Kuran okumayı bırakıp bize döndü hoca bi kaç gün rahat edeceksiniz evladım size musallat olan marid'in uğraşması gereken birkaç sorunu var ama sorunlarını halledince ilk iş sizi delirtip intihara sürüklemeye çalışacaktır. Bu bikaç günü iyi değerlendirin sürekli namaz kılıp imanınızı tazeleyin inancınız ve teslimiyetiniz allah'a olsun unutmayın size musallat olan mel'un ne kadar güçlü olursa olsun yaratılış itibariyle siz ondan yükciksiniz sizi zayıf düşürerek istediğini almaya çalışacaktır. Isterseniz şimdi gidip uyuyun bedenen de kuvvetli olmanız gerek ben kuran okuyacam bütün gece siz rahatça uyuyun. Dedi. Allah razı olsun hocam diyip yataklarımızın serili olduğu odaya gittik direk yatağa attık kendimizi uyuya kalmışız. Uyandığımda henüz ortalık karanlıktı taha'yı uyandırmamak için sessizce odadan çıktım tuvalete gitmem gerekliydi. Salondan geçerken hocanın olduğu odadan ışık geliyordu halen kuran mı okuyor diye bakmak istedim. Kapıyı hafif araladım hocanın önünde rahle açık üstünde kuran vardı hoca okumaya ara vermiş karşısında biriyle kısık seste arapça konuşuyordu kim olduğunu görmek için kapıyı biraz daha araladım. Nedense onu görmemle hemen tanıdım. Hocanın evine ilk gelişimizde kapının yanında oturan çarşaflı kadındı. onu görmemle kafasını kaldırıp bana bakması bir oldu. Siyah bir çarşaf giymişti yüzü açıktı. yüzü insan yüzü gibiydi bembeyaz ve çok güzeldi gözleri ise kedi gözleri gibi parlaktı sarı bir rengi vardı. Hoca'da beni farketmişti gel evladım dedi çekinme dosttur yanımdaki dedi. Geçip hocanın yanına kadının uzağına oturdum. Onun olduğu tarafa bakamıyordum demek gözlerindeki perde kalktı evladım. Bir cin gözükmek istemediği sürece gözlerinde perde olanlar onları göremez. Sadece gözlerindeki perde kalkanlar görebilir dedi. Hocam bunlar kim neden evinizdeler dedim. Daha önce de demiştim evladım diğer tarafta dostlarım var bu gördüğünün adı işa'dır. Müslümandır. Zararsızdır merak etme evladım dedi. Hocam neden bu varlıklarla görüşüyorsunuz nasıl başladınız bu ilme dedim. Gençken henüz daha bıyıklarım terlememişken bi ablam vardı benden 3 yaş büyüktü ve çok güzeldi. şerli mahluklardan biri bunu sahiplenmiş. Hocaların biri gidiyor biri geliyordu. Muskalar yapılıyor dualar ediliyor ama hiçbiri bir işe yaramıyordu. Kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş ablam gün geçtikçe eriyordu ve yaşadıklarını kaldıramıyordu artık. birgün annem odasına girmiş ve bilekleri kegib ablamın cesedini bulmuş. Ablam musallattan kurtulamayacağını düşünüp intihar etmişti. Bende zamanla bu ilme yöneldim başta amacım intikamdı intikamımı da aldım. Ne var ki intikam içimdeki ateşi daha da yaktı yaktığım cinin kabilesi annem ile babamı elimden aldı. Bana birşey yapamadılar ya da yapmak istemeyip hatamın yarattığı vicdan azabı ile yaşamamı istediler. Annemin babamın ölümüne ben neden oldum bunun nasıl bir ateş olduğunu tahmin edemezsin. Bu ateşi söndürmek için hiç değilse acısını dindirmek için başka insanlara yardım etmek istedim. Kurtarabildigim insanlar oldu kurtaramadıklarım oldu ama suçluluk duygusu ve ateşi biraz bile sönmedi içimde. Sanırım beni bu acıyla yaşamaya bırakanlar kazandı. Intikam insanı yakan bir ateştir sana ifritleri musallat eden kız gibi intikam ateşi onu da yaktı tek gerçek bu hayatın geçici olduğu insanın bunun farkında olması gerektiğidir. O yüzden hiçbirşeyden korkma ölüm zamanı gelince seni bulacak ne bir an geç ne bir an ileri. Dedi. Teşekkür ederim hocam gerçekten iyi geldi bu konuşma dedim. Cinin olduğu tarafa bakınca gitmiş olduğunu gördüm. Sen git uyu evladım sabaha daha çok var dedi hoca kalkıp tuvalete gittim ardından da uyumaya.
başlık yok! burası bom boş!