+1
Banyoya girip hazırlanmam 25 dakikamı bulmuştu .Son olarak parfümümüde sıkarak arabaya doğru giderken annem görerek ooo beyfendi nereye dedi elleri belinde. Anne Melis Hanım biraz gezmek istiyormuş dedim. Annem Melis diyecektin heralde dedi. Anne bunları sonra konuşsak olmaz mı dememle trip atarak arkasını dönüp yürümeye başlaması bir oldu. Arkasından koşup yanağına bir öpücük kondurdum, sırtıma vurup eşek herif dedi. Görüşürüz annecim diyip arabada beklemeye başladım. Melis en az yarım saat bekletti biraz sinirlensemde onun halini görünce sinirim geçmişti bile. Arabaya bindi,iyi akşamlar Fatih bey dedi. Bende farkında olmadan iyi i i akk şammlar diyerek kekeledim.O kadar olmuşmu dedi, olmuş valla çokta güzel olmuş derken içimden ne diyorsun oğlum kendine gel dedim. Melis gülüyordu. Yalnız anlamadığım bir şey vardı bu kız böyle nasıl alış-veriş yapacaktı. Hani alış-verişe gidiyorduk dedim. Canım yemek yemek istiyordu böyle giyindim bir kusuru mu var dedi, ardından emrediyorum diye ekledi. Bizi zütürdüğü yer Boğaziçi Köprüsünü tam karşısına alan güzel bir balık restorantıydı.iki levrek, salata,kalamar, deniz börülcesi vs söylüyordu her şeyden en son birde yetmişlik getir dedi. Levreği hatırlıyordumda diğerlerini hatırlamıyordum hatta 70lik ne onuda bilmiyordum.
Melis:Nasıl beğendin mi?
Ben:Yani güzelmiş
Melis:Seni istanbulun en lüks balıkçısına getirdim sen yani mi diyorsun
Ben:Yemekler gelince görücez bakalım.
Melis karşımda ışıl ışıl küpeleri, inci gibi dişleri, yüzünün güzelliyle duruyordu. Melise daha bir hafta oldu olmadı nasıl bu kadar alıştın bana dedim.Oda içimdeki sesi dinledim dedi ve güldü. Benim içimdeki ses ona aşık olmaya başladığımı söylüyordu,ama yelkenleri suya bırakmamam lazımdı. Zaten aşık olsam ve Murad Bey beni sabah söylediği gibi çığlık çığlığa öldürürdü.