+123
-6
üst edit:başlık tutmuş. benim gibi olanlara, olmayıp da halimden anlayanlara selam olsun. trollerin de canı sağolsun.
1)annem kardeşimle bana birer muz verdikten sonra daha yokmu demiştim.ve annem de "muzda çok vitamin var. fazla yersen vitaminden ölürsün demişti.ben de bir muzu yarım saatte, diş değdirmeden sadece yalayarek yemiştim. işin kötü yanı bir yanım buna hala inanıyor.şu an istediğim kadar muz alabilirim ama hepsini yemekten hala çekinirim.
2)annem beni okula bırakırken, harçlık vermemiş olmayayım diye o zamanın parasıyla 50 bin lira verirdi.bu zamanın 5 kuruşu yani.2 hafta biriktirsem anca simit alırdım.
3)ilkokulda hiçbir zaman belli bir dersten sonra kantine gidip yemek yeme alışkanlığına sahip değildim.. ayda bir kere falan simit ayran yapardım.
4)lisedeki hiçbir şehirdışı gezisine katılamazdım. sadece parasızlık değildi. mesela çanakkaleye gidilecek 50 tl.o sıkıntı değildi ama otobüs gece 2 de okulun önünden kalkacak diğer gün aynı bırakacak.o saatte toplu taşıma olmaması ve babamın da arabasının olmaması sebebiyle katılamazdım. soran arkadaşlara da ısrarla yok ben sevmiyorum gezileri falan derdim. hatta bir gün müdür yardımcısı sınıfın önünde bak herkes geliyor falan demişti.ben de ısrarla ben sevmiyorum geziyi demiştim.en son bana yahudi tüccarı gibisin diyip gitmişti.
5)bimden 3 liralık parfüm alıp diğer arkadaşlara falan denettirmiştim.bir gün onlardan birinin başka bir arkadaşın yanına gidip kulağına bir şey söylediğini ve ikisinin de bana güldüğünü görmüştüm. sanırım en yerin dibine girdiğim anlardan biriydi.
6)küçükken komşunun evine gidip televizyon izlerdim. bizde yoktu. ralli falan açarlardı ben gelince.
7)ne zaman ailecek bir yere gitsek annem kardeşimi babam da beni kucağına alırdı.12 yaşıma kadar normal minibüs-otobüs koltuğuna oturmamıştım.ilk oturduğumda oha ne kadar titriyomuş bu falan demiştim.
8)babamın arabası olmadığından küçükken hiç "babanın araba sürdürmesi" olayını yaşamadım. dayımların arabası vardı. onlara gittiğimiz zaman dayımın oğlu anahtarı alır evin etrafında tur atar,biz de bakar gülerdik falan. kendimi gülmeye, mutlu görünmeye zorlardım. keşke bana da "hadi sen de bi sür"deseler derdim ama hiç demediler.ilk kez 20 yaşında babamın ilk arabası olan külüstürü sürmüştüm.ilk kez o koltuğa oturmanın ne demek olduğunu anlamıştım.o kadar solda oturuyormuşum gibi gelmişti ki sanki camdan kafamı çıkarmışım gibi hissediyordum.
9)lise de dahil olmak üzere babamla bir yere gitmeye hep utanmıştım. diğer insanlar arabalarıyla bir yerden bir yere giderken bizim otobüste tıkış tıkış gitmemiz, yürümemiz vs sonucunda rezil olunca babam da bana bakmaya utanırdı mahçup olurdu.
10)ev sahibinin almanyadan çocukları gelirdi. onlar üst katta otururdu. balkondan oyuncak atarlardı bize. hatta bir gün kadın bana bi baskül vermeyi teklif etmişti git üstgeçitte milleti tart diye. sonra olaylar çıkmıştı ona hiç girmeyeyim.
11)8. sınıftaydım. okullar arası bilgi yarışması var bizden 3 kişi gidecekti ben de onlardan biriydim. sahneye iki sıra koymuşlardı. benim pantolonum kısaydı o sene almamıştık. bildiğin çorapların dansı vardı sahnede. işte bir de orada yerin dibine geçmiştim.
aklıma geldikçe eklerim