neyse beyler bir part daha atayım gitmeden (:
Saba 7'de önceden belirlediğim parka doğru yola koyuldum. kafamda kuruyorum o ara. ne derse desin gibtir çekecektim. parka yaklaşınca uzaktan gördüm onu. üzerinde beni tahrik eden bir bluz ve jean vardı. an dedim oğlum ozan simdi bırakmazsan hiç bırakmazsın. yanına yaklaşım. Ceyda birden ağlamaya başladı. kendime hakim olamadım ve iki tokat attım yüzünün sağ tarafına. düştüğü yerden kalktı ve bu sefer kararlı bir ifade takındı. sol yumruğum kaşınıyordu ama kroşemi içime gömüp konuştum. "hadi ne söyliyeceksen söyle işim var benim." Biraz bozulmuştu ama karşılık verdi. "her şeyi anlatacağım ama sakın bir yere gidelim önce. lütfen. önce beni bir dinle sonra nereye gidiyorsan git." makul bir teklif yapmıştı ve kabul ettim. ana caddede bir kafeye doğru beraber yürümeye başladık. mekandan içeri girdik ve merdivenlerden üst kata çıkarken kafamda bir acı hissettim. arkamı döndüm ve Ceydanin yüzünde muallak gülüşünü gördüm. ikinci defa vurup bayılmamı sağladı.
kendime geldiğimde vücudumum arka kısmında dayanılmaz bir acı oturmamı bile engelliyordu. gözlerimi açtım ve 3 tane zencinin 45 cmlik yannanlarını gördüm. üçü de Elazığspor'da futbolcuydu.