Günler bu şekilde geçerken biz çocuklar olarak yine köy çeşmesinin orada toplanmıştık. Baya kalabalıktık. Hemen biraz ileride de acı elma vardı. Ağaç biraz yüksekti ve elmadan alabilmek için ağacı taşlamaya başlamıştık.
Gülcan'da aramızdaydı. Oda taş atıyordu. Düşen elmayı almak için gittiği esnada Gülsüm'de taş atmıştı. Gülcan kafasını kaldırdığı ile gelen taşın kafasına inmesi bir oldu. Gülcan zıplamaya başlamıştı. Canı yanıyordu. Elini çekip zorla baktığımızda kafası şişmişti ama yarılmamıştı. Yarılsa sıkıntı olmaz bilen bilir yarılmaması daha korkutucu bir durum. Gülsüm Gülcan'ın şişen kafasını görünce elmam kafanın içine girmiş ver elmamı diye dalga geçmeye başladı. Bütün çocuklar benzer bir şekilde dalga geçmeye başlamıştı. Gülcan da ağlayarak evin yolunu tuttu.
Aradan yaklaşık bir saat geçmişti. Muhtar acele ile Gülcanların eve doğru gidiyordu. Yakın olduğu için çeşmeye görebiliyorduk. Köy çeşmesinin başındaydık. Muhtar evden çıktı ve ağıtlar yükselmeye başladı. Gülcan bağıra bağıra ağlıyordu. Çocuklar kendi aralarında dalga geçmişti yine kafadan elmayı çıkartıyor galiba diye. Ama bu ağlamak başka bir acıya işaretti.
Muhtar yanımızdan geçerken Serkan'a git babana haber ver köye cenaze gelecek dedi.
O an bizlerde köye cenaze geleceğini duyduğumuz için evin yolunu tuttuk. Evlere doğru giderken muhtar söyleniyordu. hırsız için böyle ağıt yakılmaz falan diye ağlayanlara kızıyordu. O da gülcan'a laf söylüyordu yani.
Eve gittim ve o an öğrenmiştim. Dedem Gülcan'ın abisi ölmüş evden çok dışarı çıkmayın. Cenaze gelecek köy kalabalıklaşacak sizinle uğraşmayalım demişti. Sözünü tuttuk ama Gülcan'ın abisi neden ölmüştü merak etmiştik hepimiz. Cenaze o gün kalktı.
Ertesi gün başsağlığına gittik daha doğrusu ben dedemlerin peşine takıldım . Diğer kuzenler X Dayımla kalmıştı evde.
Eve vardık ve tazilerini iletti büyükler. Sonra Gülcan'ın abisinin neden öldüğünü konuşmaya başladılar. Trafik kazasıydı. Gülcan'ın abisi diğer erkek kardeşi ile birlikte karşıdan karşıya geçerken araba çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Görgü şahitleri koştuklarını söylemiş. Peşlerinde 3-4 kişi kovalıyorken olmuş olay demişler. işin aslı da Gülcan için abileri bigiblet çalmışlar. O esnada yakalanmamak için kaçmaya başlamışlar ve yoldan eçen arabayı göremeyince kaçamamışlar birisine araba orada çarpmış ve hayatını oracıkta kaybetmiş. Fakir oldukları için ve Gülcan'ın bigiblet isteğini gerçekleştirebilmek için hırsızlığa kalkışmışlar. Gülcan'ın bunu öğrendiğinde eminim içi yanmıştır. Fakat o gün bana da ders olmuştu.
O günden sonraGülcan ile hiç tartışmadım. Hatta bazen onunla oyun oynamak için yanına gittim. Bigibletimi onunla paylaştım . Ama o yaz Gülcan'ı son görüşümdü. O yazdan sonra Gülcan bir daha köye gelmedi. Zaten 15 yaşına bastığında evlendirmişler Gülcan'ı. Babası muhtemelen bakacak bir boğaz eksilsin diye düşündü. Gülcan benim hatım boyunca vicdanımla aramdaki ince çizgiyi oluşturdu. Ne zaman yardıma muhtaç bir insan görsem , ne zaman hor görülen bir insan görsem Gülcan gelir aklıma. Çocukluğumda ki o olay beni derinden etkilemişti.
Hikayemiz burada bitmiştir arkadaşlar. Devam etmek isterdim ama okuyan yok zaten . Rez alan 3 kişi hatrına yazmış bulunmaktayım. Teşekkür ederim okudukları için. Umarım okuyanlar beğenir ve onlarada bir anlam katar.