+2
Arabayı denize karşı sote bir yere çektim. Düşünmeye başladım, Allahım benim günahım ne,neden bir kere bile sevindirici bir şey olmuyor dedim arabanın içinde bağırarak. Denize baktım biraz, ardından radyoyu açtım. Göksel-Denize Bıraksam Kendimi çalıyordu, ekranda öyle yazıyordu yani. Ulan istanbul dedim bu kadar güzel olmasan kimse katlanamaz burada yaşamaya. Havan kirli, insanların değişik. Arabanın saatine baktım saat beşe geliyordu. Annem telefon almam için biraz para vermişti malum şöfördüm artık. Sarıyere inip biraz dolaştıktan sonra telefoncuya girip ucuz kameralı bir telefon aldım kendime ve birde hat tabiki. Saat 7:30 civarı şirketin önünde beklemeye başladım ve patron yine sektirmeden sekizde arabadaydı.Eve gittik. Yemek faslı bittikten birkaç saat sonra herkes odalarına çekildi. Bende yine hava almak için bahçeye çıktım,bu zamanlar hava çok güzel oluyordu ne sıcak ne soğuk. Hamağa oturdum gözlerimi kapattım, havayı içime çektim. Gözlerimi açtığımda karşımda Melis vardı, kalkıp gitmeye niyetlendim lütfen oturur musun dedi ve yanıma oturdu. Konuşmuyor,sadece yüzüne bakıyordum. Bana davranışım için özür dilerim dedi.O an dondum kaldı e diyeceğimi bilemedim bayan EGO benden özür diliyordu ve devam etti zor zamanlar geçiriyorum babam çok üstüme geliyor, sevgilimden ayrıldım, arkadaşlarım bir bir benimle küsüyor dedi.Ben yine susmaya devam ettim çünkü yediremedim kendime sürekli aşağılayıp, ezip özür dilemek çok adaletsizce geldi bana. Kalkıp gidemezdim ama susabilirdim ki öyle yaptım. Biliyorum yeni geldiniz buraya alışmaya çalışıyorsun, babam anlattı eviniz yanmış falan dedi. Elini uzattı arkadaş mıyız diye sordu. Bayan EGO beni ters köşeye yatırmıştı. Bende elimi uzattım sonuçta kız özür dilemişti hiç takmayabilirdide. Ardından kafamı salladım onay verircesine.iyi geceler dileyip eve girdi. Bende biraz daha yıldızlara baktıktan sonra gözlerimi kapattım, hamakta uyuya kalmışım.