/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +7 -2
    islam Barış Demektir
    ISLAM kelimesini yanlış bir anlam ile kullanmayın:

    islam, kelime anlamı ile BARIŞ kökenlidir, barışta olma anldıbına gelir:

    “Allah katında din islam'dır barış ve esenlik için Allah'a teslim olmaktır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık doymazlık azgınlık denge noktasından sapma yalancılık zulüm kibir zinakârlık yüzünden ihtilafa düştü. Kim Allah'ın ayetlerine nankörlük Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, Allah, hesabı çabucak görecektir.” Ali imran (19)

    Aslında, yukarıdaki tek bir cümle her şeyin özünü anlatmaktadır. Tüm olumsuz duygu ve düşüncelerle hareket etmek sizi doğrudan uzaklaştırır, barış ve esenlik içinde olmak ise doğruda tutar.

    islam kavramı Kur’an indirilmeden önce de vardı. Örneğin, pek çok peygamber gibi, Hz. ibrahim de islamdı.

    “Öz benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, ibrahim'in milletinden yüz çevirir? Yemin olsun ki biz onu dünyada seçip yüceltmiştik. Ve o, âhirette de barış ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette..” Bakara 130)

    “Allah; Âdem'i, Nûh'u, ibrahim Ailesi'ni, imran Ailesi'ni seçerek âlemlere üstün kılmıştır;” Ali imran (33)

    “Ey Ehlikitap! ibrahim hakkında neden çekişiyorsunuz? Tevrat da incil de ondan sonra indirildi. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz? “ Ali imran(65)

    “Güzel düşünüp/güzellikler sergileyerek ve özü-sözü doğru bir halde ibrahim'in milletine uyarak yüzünü Allah'a teslim edenden daha güzel dinli kim olabilir! Allah ibrahim'i dost edinmişti.” Nisa(125)

    “Biz, ibrahim'e ishak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Onun soyu içine peygamberliği ve Kitap'ı yerleştirdik ve onun ödülünü dünyada verdik. Âhirette de o, elbetteki iyilik ve barış sevenler arasında olacaktır.” Ankebut(27)

    “Selam olsun ibrahim'e!” Saffat (109)

    islam tanım olarak başta barış olmak üzere iyi ve güzel huy, duygu ve düşünceleri içerir. islamın tanımında şeriat hükümlerinin yeri yoktur. Ne recm vardır, ne başörtüsü, ne savaş vardır, ne öldürme, ne el-kol kesmece ne de cihat ... islam adı üzerinde barış olduğuna göre, öncelikle islam olanlar içerisinde asla baskı ve tehdit içeren hiç bir unsuru barındırmaz, ötesine geçer, tüm varoluş için, tüm insanlık için barış ister.

    islam kelimesini sadece Müslümanlığa maletmek birinci yanlıştır. Ne yazık ki bu yanlışı sadece Müslümanlar değil, herkes yapmaktadır. Oysa bu o kadar açık verilmiş, o kadar açık anlatılmıştır ki...

    Kur’an islamı anlatan bir kitapdır. Ancak, Kur’an içerisinde şeriatı da anlatır. Hz. muhafazid ataları uyarılmamış bir toplum için gönderildiğinden (yani daha önceden Allah inancı ile bilgilendirilmemiş, tam bir sapkınlık içerisinde olan bir topluluk için) Kur’an o topluluğun bir an önce doğru yola gelebilmesi için bir takım korkutucu, düzenleyici, şekle bağlı kurallar (ki bunlara şeriat kuralları diyoruz) da anlatır:

    “Babaları uyarılmamış, tam gaflet içinde bir toplumu uyarman için gönderildin.” Yasin (6)

    Kur’anı hakkikatini anlamak üzere okumaya başladığınızda bu şeriat kurallarının tüm çağları kapsayan kurallar olmadığını anlarsınız. Zaten günümüzde önümüze konulan şeriat kurallarıda tüm açıklığı ile Kur’anda yer almaz. Örneğin örtünmenin şekli yoktur. Namazın bile şekli anlatılmaz. Şeriat kurallarını sembollerini çözerek okuduğunuzda, şekilsellikten çok sevgi ve barış içeren yönlendirmeler elde edersiniz. Ama bunu hakikati anlamak ve öğrenmek üzere akıl kullanmaya başlayarak, düşünerek okuduğunuzda elde edersiniz. Akıl kullanmak ve düşünmek ve barış bu nedenle Kur’anda çok önemli yer tutar. Akletmek, düşünmek ifadeleri yaklaşık 150 ayette yer alır.

    Kur’anda önemle üzerinde durulan temel noktalar şunlardır(*):

    34 surenin 46 ayetinde Kur’anın yalnızca uyarıcı ve düşündürücü bir tebliğ olduğunu görürsünüz.

    “O, bütün alemler için hatırlatmadan başka bir şey değildir” Yusuf(104)

    “Gerçek şu ki bu Kur’an sana ve toplumuna bir öğüttür” Zühruf(44)

    “Bu Kur’an, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir klavuz ve bir rahmettir o” Casiye(20)

    42 surenin 72 ayetinde insanı insan yapan davranışların önde geleninin barışa yönelik hayırlı iş yapmak olduğu vurgulanır.

    “iman edip barışa yönelik işler yapanlar ise cennetin dostudur” Bakara(82)

    “Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sabiiler, Hristiyanlardan Allah’a ve Ahiret gününe inanıp barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur” Maide(69)

    “iman edip barışa yönelik işler yapanlar –ki biz, her benliğe ancak yaratılış kapasitesi ölçüsünde görev yükleriz- ise cennetin dostlarıdır” A’raf (42)

    “Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız” Nahl (97)

    Ondokuz surenin 39 ayetinde paylaşma duygusu üzerine konuşulur.

    “Mallarını Allah yolunda infak edip harcayanların durumu, yerden, bir başağında yüz dane bulunan yetmiş başak çıkarmış bir daneye benzer” Bakara (261)

    “Nimet ve imkanlardan başkalarına bağışladığınız, esasında sizin öz benlikleriniz lehinedir. Allahın yüzünü arzulama dışında bir şey için infak etmiyorsunuz. infak ettiğiniz her nimet size tam bir biçimde geri verilir.” Bakara (272)

    Dünyayı değiştirmek yerine kişiliği geliştirmeyi amaçlayan sabır olgusu 21 surenin 28 ayetinde vurgulanır. Bu da “kendimizi değiştirmedikçe, etrafımızda ki dünyanın değişmeyeceği gerçeğinin Kur’anda yer almasıdır”

    “Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka bir şey değil” Ankebut (64)

    “Alemlerin rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz” Tekvir (29)

    “Yemin olsun ki sizi korku, açlık, mallardan-canlaran-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele” Bakara(155)

    “Sabredenlere ödüllerini biz, işleyip ürettiklerinin en güzeliyle mutlaka vereceğiz” Nahl(69)

    iddiacı olmamak ve nefse egemen olmak 13 surede 14 ayette karşımıza çıkar:

    “Bütün bunlar, yeryüzünde haksız yere sevinç şımarıklığına düşmeniz, kasılıp kabarmanız yüzündendir” Mümin (75)

    “Nefsinin cimriliğinden/doymazlığından korunana gelince, kurtuluşa erenler işte böyleleridir.” Haşr(9)

    11 surenin 13 ayetinde özü sözü bir olmak davranışı anlatılır:

    “Allah buyurdu: özü sözü doğru olanlara doğruluklarının yarar sağlayacağı gün budur. Altlarından ırmaklar akan cennetler var onlar için” Maide (119)

    Güzel düşünüp, güzel hareket etmek eylemi 8 surede, 9 ayette yer alır:

    “Güzel düşünüp güzel işler yapın. Çünkü Allah güzellik sergileyenleri sever” Bakara (195)
    ···
   tümünü göster