-
176.
+4gözlerini kapatmasını bir işaret olarak algıladım tam hamlemi yapacaktım ki sadece birkaç saniye dinlendirmek için kapattığını anladım birdenbire geri açıverince. hamlem havada asılı kaldı. ama hareketlendiğimi anlamıştı. ne bekliyorsun hadi dedi. bir türlü son hareketi yapamıyordum. gözünü bile kırpmadan beni seyrediyordu. konsantrasyonumu en çok bozan da onun bu dik bakışlarıydı. neden der gibi baktı yüzüme. neden bu kadar tereddüttesin. bir şekilde korkuyordum beyler. anlatılmaz yaşanır o duygu. kadın bana hadi diyordu ama sanki içimde birşeyleri yanlış yapacakmışım, onu kızdıracakmışım ya da hayal kırıklığına uğratacakmışım gibi bir korku vardı.
geriye çekildim aniden
gözlerini kapat dedim. neden, görmek istiyorum seni dedi. hayır sen bakarken yapamıyorum dedim. iyice rezil etmiştim kendimi. sanki ben kızdım da naz yapıyordum.
gülmeye başladı. sinirleri bozulmuş gibi basbayağı gülüyordu. gülümsemiyordu.
hiçbirşey diyemedim. başımı önde eğdim.
tamam hadi dedi halime acırcasına ve gözlerini kapattı.
santim santim yaklaştım arada en fazla birkaç santim mesafe kalmıştı, sıcaklığını hissediyordum artık teninin. olabilecek en zarif şekilde, bir kristal vazo taşıyormuş gibi hafifçe koydum dudaklarımı o güzel dudaklarının üstüne. nefes almıyorduk ikimiz de tutmuştuk.
o sıcaklığı anlatamam. vücut ısısı benden en az 3 derece fazlaydı sanki. dudaklarım yanıyor zannettim o an. o yumuşaklık, o sıcaklık, sanki zaman durmuştu...
işin içine hiçbir sıvı teması, dil teması girmeyecek şekilde aynı nezaketle kaldırdım dudaklarımı olduğu yerden. belki bir 8-10 saniye sürmüştü ama bana bir ömür boyu yetebilirdi o his.
ben geri çekilince o mavilikler yine açıldı ve kaşlar çatıldı haiften. ben yanlış birşey yaptım paniğine kapıldım hemen istemsizce. ne diyeceğini, azarını bekliyordum adeta.
"o kadar da zor değilmiş değil mi " dedi. kaş çatması yerini hafif bir gülümsemeye bıraktı. derin bir oh çektim içimden. "olağanüstü" diyebildim sessizce.
başlık yok! burası bom boş!