+2
'dan kadıköy'e dönmek için kullandığım vapura son dakikalarda bir adam bindi.
gelip tam karşıma oturdu ve bana 'kabataş vapuru değil mi' diye sordu...
bilmiş bir edayla 'hayır kadıköy vapuru' dedim...
çünkü görevliye sormuştum.
vapur kalkmak üzereydi. adam koşarak indi...
az sonra koşarak tekrar bindi; ' bu vapur kabataşa gidiyormuş görevliye sordum' dedi...
'sıçtık' diye düşündüm ve bu sefer vapurdan ben koşarak indim...
vapur önce kadıköy sonra kabataş'a uğruyormuş.
tekrar koşarak vapura binip, bir kahve aldım ve o adamın tam karşısına oturdum...
ikimizde nefes nefeseydik. kahvemi yudumlarken ne kadar 'salak' olduğumuzu düşündüm.
her şeye rağmen güneş bulutların arasından dik açıyla yüzümüze vururken, kısık gözlerimiz ve parlayan dişlerimizle biz had safhada mutlu gibi görünüyorduk... daha sonra wc ye gidip hayalimdeki kadini hayal edip asildim. bu da böyle bir anımdır.