-
151.
+6Sabah uyandığımda bizimkini göremeyince biran afallasam da çok geçmeden istanbul’a gittiğini hatırladım. Kahvaltı için mutfağa inip kendime omlet yapıyordum, sade bir omlet. Sonrasında dışarıya çıkıp köy işlerini halletmem gerekiyordu fakat hiç keyfim yoktu. Bir tepsiye kahvaltı hazırlayıp yeraltına indim. Rehinenin ellerini çözüp kahvaltı yapmasına izin verdim. O kahvaltıyı yaparken ben sigaramı içiyor ve bizimkini şikayet ediyordum. Bana haber vermeden gidişini, ortak olduğumuzu bunun bir ihanet olduğunu anlatıyordum. Rehine aramızda duygusal bir şey olup olmadığını, nasıl tanıştığımızı, seri katilliğe nasıl başladığımızı falan soruyordu fakat ben o yokmuş gibi davranıp hiçbir sorusuna cevap vermiyordum. Bundan rahatsız olacak ki başka soru sormadı. Ben biraz daha konuştuktan sonra kahvaltı tepsisini alıp rehineyi bağlayıp çıktım. Arabaya atlayıp şehre doğru gidiyordum. Köyden çıkmak üzereyken tanımadığım bir numaradan aranıyordum. Telefonu açtığımda karşımdaki sesin bizimki olduğunu anladım. Bana, bensiz bir işe kalkışma ve ne yapmak için yola çıktıysan yapma sonu iyi değil diyordu. Tüm bunları nasıl anladığını her hareketimi nasıl bildiğini bir türlü anlayamıyordum. Bana haber vermeden neden gittiğini sorduğumda yakın zamanda döneceğim merak edilecek bir şeyin olmadığını söylüyor ve her seferinde beni ikna ediyordu. Köyden çıkmadan eve geri döndüm.
başlık yok! burası bom boş!