+28
Sıkıntılar bitmezdi bu hayatta hiçbir zaman, elbet çekerdin bir şeyin kahrını o yüzden umursamaz biri olmuştum artık, akışına bırakıyordum sonunda nasılsa cefa çekeceğimi biliyordum fazlasıyla.
içim çok buruktu o an ilk defa pişman olmuştum yurttan atıldığım için, özlüyordum bizim pekekentleri biliyordum ki onlar da beni özlüyorlardı ara ara birbirimizi arardık, kampüste de vakit bulduğumuz her an birlikte geçirirdik, bizim bizden başka kimsemiz yoktu bu şehirde, kenetlenişimiz belki de bu yüzdendi..
Yurda iyice yerleşmiştim, eski yurduma oranla burası gecekondu gibi kalıyordu bana ama nedense sevmiştim burayı. Yemekhanesine inmiştim yurdun zemin katındaydı, küçük bir o kadar da şirindi.
Yemeklerimi dolduran abla ;
Abla- Hoşgeldin oğlum
Demişti
Kafamı sallayarak karşılık vermiştim, ayrıca o an da farketmiştim herkesi tanıyordu yurttaki görevliler, hatta epey kaynaşmışlardı.
Yemeğimi yiyip, yurdun bahçesindeki balkona çıkmıştım sigara içmek için birkaç dakikanın ardından abla da gelmişti balkona
Sandelyeyi karşıma çekip ardından ;
Abla- Ee anlat bakalım yeni çocuk, senin hikayen ne?
Demişti gözlerimin içini okumuşcasına..