günlerden sıcak bir temmuz ayıydı sabah kalkmıstım herşey tıkırında gidiyordu acukalı ekmeğimi yemiş yanına tereyağı zeytini yemiş kalkmıştım fakat olacakları tahmin dahil edemezdim akşamada kız istemeye gidilecek kuzenim içinöğlene dogru evde bir zıkkım bulamayınca geçen 1 haftalık bayat kuruyu iki ekmekle tıkıstırıp yedim hernese cebimdeki üc kurusla mahalle baytarına saclarıma bir kuyruk şekli vermesini rica etti yine hakkı bulut olup cıkmıstım gittim su 3 liralık kalem parfümlerden aldım sıktım midemde yıllardır am görmeyen gibime benzemişti hernese naim abi var bakkal sonra ödemek üzere acukalı salamlı bir yarım ekmek sandeviç yedim sıcmam lazım zütüm maçın son dakikalarında beraberlik arıyordu bir yandanda babam yetişemeyiz diye zırlıyordu telefonda tamam dedim zütüme güvenerek hernese yolda osurmaya başladık bu bizim kuzende arabasında mk koltuk altı ısıtma var bu binler biraz zengindi bende görmemişin oglu gibi başladım ısıtmayla oynamaya 2 ışık yanınca 40 dereceye kadar cıkıyormus gavat hernese yol üstünde başladı zütümde yanma hissi dedim pişik yaptı kapıyım kapadım fakat bu seferde koku başladı zütümü az oynattım yerimden ekmeğin üzerine sürülmüş şokolle gibiydi kilotum kendimi eve girene kadar garip hissetim baktım milletin yüzü gülüyor dedim tuvalete bir ugrayım derken peder dur lan sonra git dedi başladık oturmaya zütümdeki tak hergeçen dakika fossilleşiyordu kokuda artıyordu az sonra olacaklardan haberi olmayan ev halkı birşeylerden rahatsız olmaya başlamıştı ben dayanamadım baba dedim izin verdiki cok geçti tam gelin olacak kız kahveleri getirirken paçamın yanından tak pastırma olmuş bir şekilde düştü kız elindeki kahveleri düşürdü herkes içeriye geldi geriye kalan tek şey yerdeki fosilimdi ev halkı o anın şokuyla sağa sola kaçışmaya başlarken kayımpeder takuma basıp düştü bense tuvalete kendimi zor attım kuzen ise ne yapacağını bilemiyor kıza birşeyler acıklamaya çalışıyordu kızsa kahvelerimi düşürmüş zırlıyordu ve o an anladımki bir tak nelere muteberdi