Eski insanlar gökyüzüne baktıklarında Güneş ve Ay’ın dünya etrafında döndüğünü zannederlerdi. Bu yanlış inancın Kuran’a da yansıdığını görüyoruz.
‘’Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar(döner).’’ (Kuran:36-38)
‘’Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir.’’ (Kuran:36-40)
ilk ayette Güneş’in hareket ettiği yazarken ikinci ayette ise Güneş ve Ay’ın birbirine yetişememesinden bahsederek aynı yörünge üzerindelermiş gibi birbirlerini takip ettiklerini bariz bir şekilde söylüyor.

#1
Alt 16-10-2015, 20:55
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye

Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 2.172
Standart Kuran'ı çürüten bazı deliller
Daha önce başka bir başlıkta hazırladığım çalışmayı yeniden düzenleyip paylaşmak istiyorum.

Arkadaşlar bu delilleri siz zaten biliyorsunuz. Daha önce paylaşılmış şeyler. Amacım misafir üyelere göstermek. En genel amacım ise insanlığa katkı sağlamak. Saygılar.

Kuran kitabı yedinci yüzyıldaki insanların bilgisinden daha fazlasını içermediği gibi, onların yanlış bilgilerinden de bolca içermektedir. Bu problemlerin bir kısmını başlıklar altında göstermeye çalışacağım.

KURAN VE ASTRONOMi

Eski insanlar gökyüzüne baktıklarında Güneş ve Ay’ın dünya etrafında döndüğünü zannederlerdi. Bu yanlış inancın Kuran’a da yansıdığını görüyoruz.
‘’Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar(döner).’’ (Kuran:36-38)
‘’Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir.’’ (Kuran:36-40)
ilk ayette Güneş’in hareket ettiği yazarken ikinci ayette ise Güneş ve Ay’ın birbirine yetişememesinden bahsederek aynı yörünge üzerindelermiş gibi birbirlerini takip ettiklerini bariz bir şekilde söylüyor.

Bu anlatımı şu linkte görselle ifade edersek; http://i.hizliresim.com/OBBV34.png

Eski insanlardaki bu inanışın yanlış olduğu bilimsel gözlemlerle biliniyor. Bilimsel olarak Güneş ve Ay birbirini takip etmedikleri için birbirlerine yetişip yetişememekten söz edilemez. Ancak Güneş ve Ay birlikte Dünya’nın etrafında hareket etseydi, birbirine yetişip yetişememekten söz edilebilirdi. Kuran’da olduğu gibi.

Kuran'da dünyanın şekli düz anlatıldığı için Güneş'in doğup battığı yerler de vardır.
‘’Güneş’in battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu.’’ ( Kuran: 18-86)
Bilimsel olarak Güneş’in doğduğu ve battığı yer yoktur ve doğup battığı yerlere gidilemez. Böyle bir şey ancak Güneş’in dünya etrafında döndüğü ve dünyanın düz bir yer olduğu modellerde mümkündür.

Yine eski insanlar yerçekimi kuvvetinden habersiz oldukları için gökyüzünün yere düşmemesini anlayamıyorlardı. Sanki gökyüzü yukarıda tutuluyor gibi zannediyorlardı. Bakalım Kuran bu konuda ne diyor;
‘’Göğü, yere düşmemesi için biz tutarız’’ (Kuran: 22-65)
‘’Gökleri direkler olmaksızın yarattı’’ (Kuran: 31-10)
‘’Gökler ve yeri bitişikken ayırdığımızı görmez misiniz’’ (Kuran: 21-30)
‘’Göğe bakmıyorlar mı nasıl yükseltilmiş’’ (Kuran: 88-18)
Kuran’a göre önce gök ve yer bitişikti, sonra gök yerden ayrılıp yukarıya yükseltildi ve gök, yere düşmemesi için yukarıda direksiz tutuluyor. Bilimsel açıdan göğün yerden ayrılarak yükseltilmiş olması ve düşmemesi için tutulması geçerli değildir. Çünkü önce evren vardı sonra dünya(yer) oluştu.