-
101.
0bu kerimdi. nuriye teyzenin yurtdışına giden torunu aynı zamanda benim kardeşten farksız sevdiğim dostumdu. kerimle birbirimizi gördük sımsıkı sarıldık. uzun bir sohbet ettik. kerim "deathburn inan yurtdışında hiçbir tak yok. orada edindiğim dostlar ne senin ne de diğerlerinin bırak yarısını çeyreği dahi olamaz. oğlum çok özlemişim be kardeşim." dedi. ardından eve giderken yolda tesadüfen ada'nın arabadaki o iki arkadaşını gördüm. bunların konuşmalarını dinledim. biri "lan oğlum. şu total war'ı ver birazda ben oynayayım aq." dedi. "lan oğlum şuan ben oynuyorum. hele bir bitireyim oyunun campaign modunu düşünürüz." dedi. oğlanlardan biri diğerini ikna ettikten sonra diğer oğlan ikna oldu ve cd kabını ona uzattı. lan bu benim cd kabıydı. üzerindeki çizikten ve üstünde duran karalanmış nottan dolayı adım gibi emindim. bu nasıl oldu amk? ben bunu mert'e verecektim. koşa koşa eve gittim. eve vardığımda ablam odasını resmen dağıtmıştı."abla ne oluyor?" dedim. ablam "deathburn kitabımı arıyorum. da vinci'nin şifresi. gördün mü?" dedi. vay amk neler dönüyordu?
başlık yok! burası bom boş!