-
101.
0ada kaşlarını kaldırarak "deathburn sen ne yapıyorsun?" dedi. ben numaradan "aaa ada sende mi buraya geldin ne tesa... " derken aniden sözümü kesti. "deathburn salağa yatma. eğer tesadüf olsaydı mert, burak, cengiz ya da diğerlerinden birini kolaylıkla görmüş olurdum. niye beni takip ettin?" ben tam ağzımı açmak üzereyken "deathburn çünkü beni seviyorsun ve beni kıskandın. doğru mu bildim diye sormayacağım çünkü doğru." ben utanmış bir şekilde "ada bak senden hoşlanıyorum bu doğru. ama eğer ondan hoşlanı... " ada aniden "onlar benim arkadaşım salak şey. ben senden hoşlanıyordum. ne zaman açılmanı beklesem hiçbir şey yapmadın. yalan mı? bir ara en azından ben konuşayım diye düşündüm ama işte sana yaklaştığımda da sen hep heyecanlanıp kaçıyordun ben ne yapabilirdim?" haklıydı. sustum kaldım. ardından "gözlüksüz çok güzelsin lenslerinle. yeşil gözlerinden alamıyorum kendimi" dedim. o da "senin de koyu kahverengi gözlerim çok güzel" dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. ulan bu iş bu kadar mı kolaymış amk. bu kadar zahmete katlanmanın ne anlamı varmış amk?
başlık yok! burası bom boş!