Orda lafı geçen Lokman 10'da:

Senin aydınlanma dönemi diye tabirleyeceğin çağlarda bile dünya üzerindeki su, lavların içinden, yer altından geldiğine inanılırken, CAHiLiYE döneminde yazılan bir kitapta gökten indirildiği yazılan su, son dönem bilimsel araştırmalarda, dünyaya suyun bir donmuş su kütlesinden oluşan göktaşının çarpmasıyla taşındığı tespit edilmiştir.

Fatır 13'te ise:
Dünyanın yuvarlak ve gece ile gündüzün duraksız, duraklatmasız sürdürüldüğü öne sürülüyor. Eğer tepsi gibi bi dünyaya inanan biri o cümleleri yazsaydı gece ve gündüzün ard arda sıra ile gerçekleştirildiğine inanırdı.

Ve diğer ayetlerde anlatılmak istenenle senin bahislerin arasında en ufak ilişki yok.

Ve kalp olayına gelirsek, etimoloji bilimini incelemen şart. 1500 yıl önce bahsedilen bir kelimenin bugünki dilimize çevrilmesiyle çıkarılan anlam nerede, o zamanki anlamı nerede. Anlatılmak istenen olay çok farklı ve o dönemdeki insanlara gönderilen bir kitap.

Yani unutmamak gerekir ki Kur'an-ı Kerim 500'lü yıllar Arap yarımadasına gönderilmiş bir kitaptır.