-
76.
+4 -1Okuyanlar kendini belli etsin. ne tepki vereceğimi bilemedim. aslında haklıydı. gittim eve ve direk uyudum. sabah okulda son ders boştu. bizi erken çıkarmışlardı. bizim sınıftakiler koşa koşa okuldan çıkarken ben sevdiğim kıza yani ada'yı kesiyordum. ada yeşil gözlü, 175 boylarında, gözlüklü aşırı güzel ve tatlı bir kızdı. çaprazımızdaki sınıftaydı. fen bölümü öğrencisiydi. fakat zil çaldı ve ada aşağıdaki laboratuvar sınıfına gitti. oysa onunla konuşmaya kararlıydım. Allah'tan bizim mert onunla aynı sınıftaydı. mert'in yanına gittim "lan mert ben de seninle derse gireceğim" dedim. mert "deathburn oğlum dersin boş eve git işte amk ne güzel. lan zaten fizik dersi göreceğiz senin kafan kaldırmaz. sende o beyin yok. sen dil sınıfında ingilizceni çalış" dedi puşt. fen sınıfı ya aklı sıra beni ezmeye çalışıyor yavşak. "lan oğlum dalga geçme giberim belanı. ada ile bugün konuşucam yeter artık!" dedim. mert bana "lan deathburn. barça ve madrid küme düşer, amerika batar, bizim burak birden fazla kızı idare etmeyi bırakır ama sen o kızla konuşamazsın. sen de nerede o cesaret?" dedi. ben gaza geldim ve inat ettim. mert uzun ısrarlar sonucu kabul etti ve laboratuvar sınıfına girdik. fizik hocası ömer hoca ders anlatıyordu. bizi görünce sinirlendi. "lan mert bu senin kaçıncı geç kalışın dingil? geç otur lan yerine! ayrıca deathburn senin ne işin var lan burada?" ben "hocam ders boştu bende buraya geleyim dedim. malum fizik derslerini seviyorum" dedim. ömer hoca "lan öküz o zaman niye lise 1deyken fizikten sorumlu geçtin? ortalaman 15 geliyordu da bana dua et acıdım 0 iken 1 yaptım öküz. lise 2 oldu, dil sınıfına gitti kurtulduk derken yine karşıma çıktı. kesin mertle fingirdeşmeye geldin değil mi muallak? otur boş yere" dedi. bir tek ada'nın ve oğuz'un yanı boştu. mert bilerek oğuzun yanına oturup hayatında ilk kez faydalı bir iş yaptı. ben de ada'nın yanına oturdum. Aradan 15 dakika kadar geçti. ada ile konuşmaya başladım. çok yakın olmasak da muhabbetimiz vardı. bir şeyler hakkında muhabbet ediyorduk. işte o anın vaktiydi. ada'ya "çıkıştı necdet'in çalıştığı kafeye gidelim mi?" demek üzereydim ki laboratuvarın ışıkları yanıp sönmeye başladı. zaten kapalı bir alandı ve ışıklar zor çalışıyordu ve etraf zor seçiliyordu. birde bu iyice kötü oldu. ardından elektrikler tamamen kesildi ve bu durumun maskeli adamlarla ilgili olduğunu anladım.Tümünü Göster
-
-
1.
+1Hızlı yaz gibko
-
1.
başlık yok! burası bom boş!