+30
Amerika ucuz kahramanlığı sever. Bütün işi biz yapmıştık ama bütün övgüyü ABD toplamıştı. Savaş Avrupa’ya ve Asyaya Amerika ya hatta Afrika’ya yayılmıştı. Her gün yüzlerce masum insan oluyordu, binlercesi asker idi ölenlerin ve sayılar katlanarak artıyordu. Dünya kafayı yemişti. Artık ülkeler birbirlerine küçük ölçekte atom bombası atacak düzeye gelmişti.
Ben: alo Sinan
Sinan: efendim kardeşim.
Ben: bizim çocukları topla yakında buralara da düşer bi bomba.
Sinan: aman ha, ağzından yel alsın.
Ben: durum bunu gösteriyor, Rusya sallar buralara da bi tane demedi deme.
Sinan: tamam abicim, kim varsa en yakın sığınağa gitmesini söylerim.
Ben: eyvallah kardeşim .
...
Ben: alo anne
Annem: oğlum! Nasılsın
Ben: iyiyim anne ,iş güç iste
Annem: bırak pilotluğu, zaten durum ortada bizi üzme
Ben: pilotluğu bırakırsam üzülecek ne bir oğlun olacak nede üzülebilecek zamanın. Bodruma yemek su stoklayın.
Annem: Torunları gelini kim varsa buraya getir, burası güvenli en azından
Hakliydi, savaşta stratejik olmayan bir bölgedeydiler.
Ben: bavulları toplayın buradan gitmemiz gerek
Eşim: bu da ne demek oluyor ,evimizi işimizi barakalım mı yani
Ben: buradan gitmeniz gerek
Eşim: niye ,bana bir sebep söyle
Ben: gitmelisiniz, çünkü buraya bir bomba düşmesi an meselesi.
Esim: ne bombası güldürüyorsun. sığınağa kimseyi almıyorlar nereye gideceğiz?
Eşim olacaklara inanmak istemiyordu.
Ben: ne bombası diye tartışacak zamanımız yok. Bavulları toplayın annemlere gideceksiniz orası buradan daha güvenli,
Eşim: tamam peki umarım ben haklı haklı çıkarım
Ben: umarım sen haklı çıkarsın.
Arabaya bindim beş dakika sonra 12 yaşındaki oğlum ve eşim elinde bavullarıyla geldiler. Hava limanından uçağa binip annemlere gittik. Ailemi annemlere bırakıp uçakla Adana’ya geri döndüm. Birden telefon çaldı arayan kovboy Ertan dı:
Ertan: alo abi kötü bir haberim var
Ben: hayrola Ertan ne haberi
Ertan: bizi askıya almışlar.
Ben: bu ne saçmalık.
Ertan: gelen postada görevi tehlikeye atmak ve üst emirlerine karşı gelmekten görev yetkinize askeri mahkemeye kadar el konulmuştur yazıyor.
Telefon elimde hemen eve gelen faturaların içinden mektubu aradım.
Ben: evet bana da göndermişler, bizim çocuklar ne alemde peki?
Ertan: onlar sağlam abi.
Bir nebzede olsa mutlu bir haberdi bu.
Hemen operasyon sorumlusu havacı yarbay Necati yı aradım.
Ben: alo Necati abi haberler doğrumu?
Yrb. Necati: maalesef doğru. Seni arayacaktım ama fırsat olmadı.
Ben: nasıl olur? Ben orada onlarca askerin hayatını, hatta güneydoğuyu kurtardım.
Yrb Necati : elimden bir şey gelmiyor kemal, soruşturmayı açan genelkurmay.
Ben: bu işin içinde bir iş var ,hadi hayırlısı.
Yrb. Necati: umarım dönersin.
Teşekkür edip kapattım telefonu. Evi arayıp annemlere durumu haber verdim. Buruk bi sevinç vardı içlerinde, artık çatışmada olur korkusu gitmişti, yerine kim kurtaracak vatanı korkusu gelmişti.
Ertesi hafta ifade verdim, ertesi hafta ise tamamen uzaklaştırıldım . Oldu bittiye gelmişti her şey. Artık burada isim yok, bende eşim gibi annemlerin yanına taşınacaktım. Evde kalan önemli evrakları ve birkaç eşyayı bavula yerleştirirken televizyon izliyordum. Ekrandaki son dakika haberi gözüme ilişti. Haberde Rusların kara denizin kıyı kesimlerine çıkarma yaptığı, Amerika ya iki balistik füze fırlattığı yazıyordu. Hemen içimden “olamaz” dedim. Telefona sarıldım ailenin aradım;
Telefon 2 arayışta açtı ama çok cızırtı vardı.
Ben: alo baba sen misin?
Karsıdaki kişi: ssbenssn sssannessnssss...
Ses çok cızırtılı geliyordu ama ben karşındakiler kişinin annem olduğunu anladım.
Ben: alo anne sesin gelmiyor, beni duyuyorsan sadece dinle. Sakin olun bodruma kapatın kendinizi ben geliyorum.
Annem: sstamamsss...
Telefonu kapattım ve Ertanı aradım.
Ben : alo Ertan müsait misin?
Ertan: evet tabi tabi ,sorun ne
Ben: hemen televizyonu aç, herhangi bi kanalı.
Ertan : açıyorum bekle..
Birkaç saniye sessizlik olur...
Ertan: gördüm. Ne yapmamız lazım şöyle çabuk.
Ben: ne silah bulabiliyorsak hazırla. Hasanı ara uçağı hazır etsin.
Hasan 50 li yaşlarında çılgın bir maceracı. Çift motorlu uçağı ile extrem sporla uğraşıyor.
Telefonu kapatmadan mesaj geldi. Ertanı tembihledikten sonra telefonu kapattım.
Mesaj Gökhan’dan geliyordu, mesajda;
“Kemal abi takım dağılınca bizi kara denizde görevlendirdiler, hakkını helal et” yazıyordu.
Hemen Gökhanı aradım.
Ben: alo Gökhan nasıl olur, güneydoğu daha temizlenmedi
Gökhan: öyle iste bizi Rusların önüne atacaklar. Sinan bölgede kalacak abi ben ve Ahmet kara denizde gidiyoruz.
Ben: ne zaman gideceksiniz?
Gökhan: yarın qbi
Ben: gazanız mübarek olsun kardeşim
Ses tonundan anlaşılıyordu mutlu değildi.
Tümünü Göster