Derken aşağıdan siren sesleri duyulmaya başladı rapunzel ne olduğunu anlamak için pencereden aşağı baktı. itfaiyeci gelmişti. Neden geldi ki bunlar allah allah orman yangını mı var diye düşündü. itfaiyeciler bağırışlar içinde kuleye tırmandı ve yangını söndürmeye başladı. Odanın tam ortası yanıyordu ve itfaiyeciler yangının diğer tarafındaydı. Kurtarılması neredeyse imkansızdı. itfaiyeciler yeni bir çözüm yolu düşündü. Kulenin altına trambolin yerleştireceklerdi. Rapunzele bunu söylediler. Rapunzelin yükseklik korkusu vardı. Pencereden tekrar aşağı baktığında bir gurup kalabalığın kulenin önünde dizildiğini gördü. Aralarından biri 'yiyosa atla amk kızı'diye bağırdı. Rapunzel daha da cesaretlenmişti. Yangının diğer tarafında ki itfaiyecilere baktı. Hazırım der gibi kafa salladı ve pencereden aşağı atladı. Artık kurtuluyordu. Her gün pide ve kebap yiyecekti. Artık o kuleye bir daha dönmeyecekti. Rapunzel yeteri kadar irtifa kaybettiğinde trambolinin tam üzerindeydi. Trambolinle arasında 2 metre vardı. Göz kapayıp açana kadar oaraya ulaşmıştı. Çevrede ki halk bağırıyordu Rapunzel ! Rapunzel ! Saçlarını yirim! diye. Rapunzel güldü trambolinle temas ettiğinde bir şeylerin yanlış gittiğini anlayabiliyordu. Rapunzel geldiği gibi geri dönüyordu. Az önce yanında olan insanlar gittikçe gözden kaybolmaya başlamıştı. Rapunzel atladığı pencereden içeri daldı. Karşısında ki itfaiyeciler olayı anlamayı çalışıyordu. Rapunzel itfaiyecilere bakıp hassktr dedi. itfaiyeciler koro halinde Hasssktrr diye cevap verdi. itfaiyecilerin arasından birisi kulenin merdivenlerinden gelerek. 'bir gibi beceremediniz amk çocukları' dedi. Ateşin içine atlayıp rapunzele doğru geldiğinde rapunzel boşalmıştı bile. Yakışıklı ve kaslı itfaiyeci rapunzeli tutup yatağa attı. itfaiyeciler odadan ayrılıyordu.