0
Yazdıklarımdan bu sonuca ulaşmayı nasıl başardın helal olsun. Benim soylediğim, geçmişte yaşamış olaylarla ilgili mutlak kanıt elde edilemeyeceğidir. Belli bir kanaat eldeki delillere dayanarak elde edilir kalanı inançtır.Bu meseleyle ilgili ceza yargılamasında ispat ve delillerle ilgili bi kaç bişey okursan zihnin açılır.
Burdaki kanıt işine gelince, hadisleri yazanlar yalan söylüyo olabilir, rivayet edenler de öyle. ama birden fazla kişinin yalan söylemesi daha düşük olasılıktır. Bu sebeple farklı coğrafyalarda yaşamış, farklı etnik kökenden gelen hadis alimlerinin biribirini doğrulaması doğruladıkları hadisle ilgili bir kuvvetli delildir. yine aktaran kimselerin güvenilirlikleri, ki bunlar sahabeden tabiinden ve tebei tabiindendir genel olarak islam üzere yetişmiş yalan söylemeyi hele peygambere iftira atmayı büyük bir suç addeden kimselerdir. hadisler bunlardan gelen bir kaç kanalın birbirini doğrulamasıyla sahih kabul edilir. Bu da bir delildir. Bunun yanında Kuran ayetleri bellidri bunlarla uyumsuz bir hadis de doğru kabul edilmez. Böylece hadislerin güvenliğinin sağlanmasında bir isnad daha elde edilir. Demek istediğim sahih hadisler senin dediğin gibi tamamen kaynak olmaktan uzak hayal ve yalan mahsulü sözler değildir. Ayıklanıp üzerinde düşünülmesi gerekir ama asla toptan bir retçiliğe konu olamazlar.