Maaşları almışız cumartesi gecesi gelmiş. Cebimiz 4 cumartesinin 1inde para görüyor sadece. Huyumuz değildir pek ama hadi içmeye gidelim dedik.

Dedim ya huyumuz değil. Alışık değil bünye. Zaten araba da var çok içmeyiz dedim. Girdik bi mekana 1er tuborg gold 33cl istedik çerez tabağıyla beraber getirdi barmaid hanım (anldıbını dün gece öğrendim) . Biraları içiyoruz falan benim telefon çaldı. Tuvalete gidip konuştum ortam gürültülü diye. Geri döndüm baktım bizim gibik içmeyi bilmeyen ağzıyla nasılsa para tak diye litrelik bira söylemiş 1er tane. Hevesi kaçmasın diye laf etmedim önce elimdeki şişeyi bitirmeye çalışıyorum. Baktım mide kaldırmıyor. "Xyz ben icemiycem bu mereti kalk bi cafeye simit evine falan gidelim paşa paşa yemek yeriz çay sigara falan takılırız" dedim. "Ya chrybds o kadar para veriyoruz bitirmeden çıkmayalım" dedi. iyi dedim aq benimkini de iç o zaman. Bu kepçük inat etti ya benim birayı da içmeye başladı. Rezillik çıkmasın diye alttan alıyorum tamam bitirme gel gidelim ben öderim hesabı falan. Yok dedi inat etti. 2 litreyi de içti. Ayakta duramıyor. Ödedik hesabı çıktık. Ayakta duramayan adama canımızı emanet etmeyelim dedim ben geçtim direksiyonun başına. Daha yeni geçmişim sınavı acemiyim o yüzden yavaş yavaş sağdan gidiyorum. Ehliyette emniyette daha gidip almadım. Bi polis çevirse ehliyetsizim diye düşünürken bu mal kusmaya başladı yanımda. Bi yandan ona sövüyorum diğer yandan yola bakıyorum. Meğer bakamıyormuşum. Sağda çevirme yapan trafik polisine geçirmişim. Ağzımı doldura doldura "yarrraaa yedik ben daha almadım ehliyeti" dedim. "Halledicem ben rahat ol" diyor ağzından kusmuk akarken. Açtı kapıyı çıktı. Arkasından indim bi salaklık yapmasın diye durdurmaya gidiyorum.

Trafik polisine "Kardeş polise haber vermeye gerek yok arkadaşta ehliyet de yok zaten ben üstleniyorum tüm masrafları" derken yakaladım.

Nezaretten şimdi gelebildim eve.