-
426.
+14O anda içimde bi acı hissettim beyler. Gözümdeki yaşları tutarak bir çırpıda annemi aradım. Telefon çalıpta acımadıkça içimdeki korku kat be kat artıyordu. Tam çöküp ağlamak üzereydim ki annemin nefes nefese Ne oldu oğlum içerdeydi telefon geç yetiştim demesiyle derin bir nefes aldım. Nasılsın anne herkes iyi mi bir problem var mı dedim. Kadın arka arkaya tutulduğu soru yağmurundan anlamış olacak ki herkes iyi de yavrum sen iyi değilsin galiba ne oldu dedi. Bir şey yok annem merak ettim sadece herkese selamlar diyerek konuşmasını beklemeden kapattım telefonu. O ara tolgayla göz göze geldik. O da rahatlamış gibi duruyordu. Allaha şükür kimseye bişey olmamıştı diye içimden geçirirken bir anda aklıma Çağdaş geldi. Tüm gün telefonlarıma cevap vermemişti ve geldiğimizden beri haber alamamıştık. Hayır hayır böyle bişey olmuş olamazdı. Bu kadar ileri gidemezlerdi. Gitmemiş olmaları lazımdı. Ne olur gitmesinler! Tolgaya dönüp Çağdaşı arasana dediğim anda onunda gözleri büyüdü. Hemen telefonu çıkardı ararken bende kendimi zar zor sandalyeye atabildim. O telefonun çaldığı 25-30 saniye bana yıllar gibi gelmişti ve telefon çaldıkça ruhumun yaşlandığını bedenimin çöktüğünü hissediyorum. En son Tolga ağlamaklı gözlerle telefonu kulağından indirdi. Hasan dede meraklı gözerle bize bakıyordu Dönip
+Dede bizim yola çıkmamız lazım herşey için Allah razı olsun diyerek ayağa kalkıyordum ki kolumdan yakalayıp bu saatte çıkarsanız son 2 canda sizler olursunuz evladım. Bekleyin sabah aydınlığında yola çıkarsınız dedi. Ancak bu halde sabahı bekleyemezdim. Yolda ne olacağı ise umrumda değildi. Kusura bakma dede bu şekilde beklemektense o 2 candan biri olmayı tercih ederim dedim. Dede kafasını sallayarak kolumu bıraktı.
-Evladım bekleyin bari sizi koruyacak bişeyler vereyim öyle çıkın dedi. Tamam anlamında kafamı salladım. Arkasındaki insanlara dönerek isterlerse eğlenceye devam etmelerini kendisinin aralarında bulunamayacağı söyledi ve yola koyulduk. Tolgayla yolu resmen koşarcasına gidiyorduk ki bir müddet sonra dedenin nefes seslerini duyarak yavaşladık. Adamcagız bize yetişmek için o kadar hızlı yürüyünce nefes nefese kalmıştı. Yolun kalan kısmında Hasan dedenin kollarından tutarak bitirdik. Eve geldiğimizde bekleyin beni diyip. Odasına yöneldi.
başlık yok! burası bom boş!