/i/Bilim

"hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. ilimin ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir".
M.K ATATÜRK
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Jerodd ve ailesine gemideki rahat dairelerinde beklemekten başka yapacak bir şey kalmıyordu.

    Bir zamanlar birisi Jerodd'a 'Microvac'ın sonundaki 'ac'ın ingilizcede 'analog computer' anldıbına geldiğini söylemişti ama bunu bile pek aklında tutamıyordu.

    Jeroddine'nin vizi-ekrana bakan gözleri yaşlıydı. "Elimde değil. Dünyadan ayrılmak bana zor geliyor."

    "Neden zor olsun canım?" dedi Jerodd. "Orada hiçbir şeyimiz yoktu. X-23'te her şeyimiz olacak. Yalnız olmayacaksın. Öncü göçmen olmayacaksın. Gezegende şimdiden bir milyonun üzerinde insan bulunuyor. Düşünsene, torunlarımızın torunlarının zamanında X-23 o kadar kalabalık olacak ki, yeni dünyalar arayacaklar." Bir süre düşüncelere daldı sonra, "iyi ki bilgisayarlar uzayda yolculuk yapmayı mümkün kıldılar. insan ırkı o kadar hızlı çoğalıyor ki."

    Jeroddine çok mutsuz, "Biliyorum, biliyorum" dedi.

    Jeroddette atıldı, "Bizim Microvac'ımız dünyanın en iyi Microvac'ı."

    Jerrodd onun saçlarını okşayarak, "Ben de öyle düşünüyorum" dedi. insanın kendi Microvac'ı olması çok hoş bir şeydi. Jerrodd daha erken doğmamış olduğu için memnundu. Babasının gençliğindeki bilgisayarlar inanılmaz büyüklükteydiler. Her gezegende yalnız bir tane bulunurdu. Gezegen AC'si denirdi onlara. Teknolojinin gelişmesi sayesinde transistörlerin yerini moleküler vanalar almıştı. Böylece artık en büyük AC bile bir uzay gemisinin yarısı kadardı.

    Kendi özel Microvac'ının güneşi ilk zapt eden o eski ve ilkel multivac'a kıyasla ne kadar gelişmiş olduğunu düşündü ve keyiflendi. Jerrodd'un bilgisayarı dış-uzay sorununu ilk çözen ve böylece yıldızlara yolculuğu mümkün kılan Dünya'nın Gezegen AC'sinden bile çok üstündü.

    Kendi düşüncelerine dalan Jerroddine içini çekti, "Ne kadar çok yıldız, ne kadar çok gezegen var. Bana kalırsa aileler bizim şimdi yaptığımız gibi yeni yeni gezegenlere gitmeyi sürdürecek, sonsuza kadar."

    "Sonsuza kadar değil" dedi Jerrodd gülümseyerek. "Bir gün bu duracak ama daha milyarlarca yıl sürer. Yıldızların bile sonu gelir biliyorsun. Entropi durmadan artar."

    Jerroddette II incecik sesiyle, "Entropi nedir baba?" diye sordu.

    "Entropi, tatlım, evrenin ne miktarda bittiğini anlatan bir sözcüktür. Her şey biter, senin küçük yürüyen-konuşan robotun gibi."

    "Peki, sen evrene yeni bir güç ünitesi takamaz mısın, robotuma yaptığın gibi?"

    "Yıldızların kendileri güç üniteleridir canım. Onlar bir kere bitti mi, yenisi yoktur."

    Jerrodett I avaz avaz ağlamaya başladı. "Buna izin verme baba. Yıldızların bitmesine izin verme!"

    Jerroddine kızmıştı, "Beğendin mi yaptığını?" diye fısıldadı.

    Jerrodd da fısıltıyla, "Korkacağını nereden bilebilirdim?" dedi.

    Jerrodette I, "Microvac'a sor" dedi. "Yıldızları yeniden nasıl çalıştıracağını ona sor."

    "Haydi, sor" dedi Jerrodine, "o zaman susarlar." (Jerrodette II de ağlamaya başlamıştı.)

    Jerrodd çaresizce omuzlarım silkti. "Tamam, güzellerim, tamam. Microvac'a soracağım. O bize söyler. Üzülmeyin."

    Microvac'a sordu. 'Yanıtı print et' emrini de ekledi.

    Jerrodd çıkan selofilm şeridini eline aldı ve neşeli bir tavırla, "Gördünüz mü, Microvac zamanı gelince her şeyi halledeceğini, merak etmemenizi söylüyor" dedi.

    Jerrodine, "Ve şimdi yatma vakti çocuklar" dedi, "Yeni evimize varmamıza çok az kaldı."

    Jerrodd selofilmi yok etmeden önce üzerindeki yazıyı dikkatle okudu: ANLAMLI YANIT iÇiN YETERLi VERi MEVCUT DEĞiL.

    Omuzlarını silkti ve vizi-ekrana baktı. X-23'e çok yaklaşmışlardı.

    Lamethli VJ-23X Galaksinin üç boyutlu, küçük ölçüt haritasına bakarak, "Acaba bu konuda bu denli kaygılanmakta haklı mıyız?" dedi.

    Nicron'lu MQ-17J başını hayır anlamında salladı. "Hiç sanmıyorum. Şu andaki çoğalma hızımızla beş yıl içinde tüm Galaksi dolmuş olacak, biliyorsun."

    ikisi de yirmili yaşların başlarındaydı. ikisi de uzun boylu ve kusursuz görünümlüydüler.

    "Yine de" dedi VJ-23X, "Galaksi Konseyine karamsar bir rapor verip vermeme konusunda kararsızım. Onları huzursuz etmek istemiyorum."

    "Başka türlü bir rapor vermemiz olası değil diye düşünüyorum. Bırak biraz huzursuz olsunlar. Onları huzursuz etmeye mecburuz."

    VJ-23X içini çekti. "Uzay sonsuzdur, elimizin altında yüz milyar Galaksi var. Hatta daha bile fazla."

    "Yüz milyar sonsuz demek değildir! Gittikçe de daha az sonsuz oluyor! Düşünsene! Yirmi bin yıl önce insanlık yıldızların enerjisini kullanmaya başladı. Birkaç asır sonra da gezegenler arası yolculuk yapmak mümkün oldu. insanlığın küçücük bir gezegeni doldurması bir milyon yıl aldı. Galaksinin geri kalanını doldurması ise yalnızca on beş bin yıl! Şimdi nüfus her on yılda bir ikiye katlanıyor"

    VJ-23X onun sözünü kesti. "Bunun nedeni artık ölümsüz olmamız tabii."

    "Tamam, pekala. Onu da hesaba katmamız gerekiyor ama ölümsüzlüğün tatsız bir yanı da var. Galaktik AC pek çok sorunumuza çözüm buldu ama yaşlanmayı ve ölümü ortadan kaldırmakla daha önceki tüm çözümlerini geçersiz kıldı."

    "Yaşamdan vazgeçmek istemezdin değil mi?"

    "Tabii istemezdim!" dedi MQ-17J sertçe. Sonra hemen yumuşadı, "Henüz değil. Daha çok gencim. Sen kaç yaşındasın?"
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster