yapımcılar genelde diğer türleri ayarlamakta zorlanıyor. tutturduklarını da zamanında bitirmiyor. bunları daha bilinçli bir seyirci kitlesi izlediğinden, kötü devam edenin ipini çekiyor.

aşk dizilerini, moda programlarını izleyen kitle aynı şeyleri görmekten bıkmıyor. böylece tutan bir program kolay kolay bozulmuyor.

bir de bizde bölümler anormal derecede uzun. cem yılmaz bile seyirciden 3 saat verim alabiliyorken, bizim komedi dizilerimiz canımıza okuyor.

işin bir de başka yüzü var. yabancı piyasada yılda 3-5 bölüm oynatıp kaliteyle rekorlar kırarak paralar kazanılıyor. bizdeyse düşük kalitede sürekli üretim ile kar ediliyor.

kısacası seyirci cezayı kesmeyince üretici az emekle çok para kazanmayı tercih ediyor.
haklı da hani.