Saat 10 gibi ders bitmişti, artık dönen dolapları öğrenmek istiyordum, kim ne istiyordu bizden öğrenebileceğimiz kadar öğrenmeliydik..

Ezgi ye Caneri de alıp, cafe ye gitmek istediğimi söyledim,
Ezgi durumu hemen anlamıştı, ben fakulte dışında beklerken Caneri de alıp gelmişti Ezgi
Okulun yakınlarında ara ara gittiğimiz cafe ye oturduk, okul çıkışı haliyle herkes doluşmuştu..

Sipariş verirken mesajlaşır gibi yapıp 1 saatliğine işim çıktığını, işim bittiğimde hala orada olurlarsa geri döneceğimi söyledim, tam çıkarken de Ezgi ye göz kırpmıştım

Caner benim yanımda rahat edemeyebilir di zira beni hangi safhada görüyor kendince bilmiyordum..

Hadi bakalım fındık kurdu kardeşim Ezgi, her şey senin elinde öğren şu çocuktan bi şeyler diye iç geçirip yurda doğru yol almıştım..

O günün sonunda Ezgi beni arayıp neler olduğunu ne öğrendiğini teker teker söyledi aynen paylaşıyorum

"Sistemin patronu işler karışık, ben o busenin dıbına koyayım onun kadar huur görmedim,Bu Melis le buse küs falan değillermiş,rol yapıyorlarmış, Buse ağzından kaçırmış Caner'e, canerde bunları beraberken görmüş geçen hafta, her şey busenin tak yemesiymiş
Tek amaçları seni Ayşegül den ayırmak bu huurların... "

Demişti..

O an önümde ders kitapları vardı, duvara doğru fırlattım, sinirim geçmemişti hala giysi dolabıma ard arda vurmaya başladım
O ara Erdinç ile Müslüm yemekhane den gelmişti

"Noluyor lan amk delirdin mi? "

Diye sakinleştirmeye çalıştılar ama nafile

Montumu giydim sigarımı alıp apar topar sahile indim

Düşündüğüm tek şey bu ikisine nasıl ders verebileceğim di..