Hay çenenin yaylarını gibiyim dıbına koduğumun. Yarak kafalı gibicem bebeğinini sus dedi arkadaşım haklıydı tabi. Elin bini gelir kızları giber çocuk peydahlar sende burada hiç olmadık yerde muhabbetini açar kızı ağlatırız hay ebeni gibiyim ya. Bu susmazsa var ya hayatta gibtirmez kendini.

Şaka bir yana kız gittikçe krizlere giriyor dişlerini falan sıkıyor hııııııııııııııııııııııııı hıııııııııııııııııııııııııı diye krizlere giriyordu. Kendini deli gibi yaptın Allah aşkına kalk ayağa demek istiyordum fakat diyemiyordum da.

Çirkin prenses bana sert bir bakış attı. Kızı ne hale gitirdin. Biraz sussan olmaz mıydı? diye bi sağ trip çıkardı. Offf!!! diye sol trip çıkardı... hop nakavt...
dıbına koyayım kendimin taaa. Neyse iş başa düşmüştü. Elimi saçlarına attım ve kafasını göğsüme yasladım. Ya Güzel çirkef ben öyle demek istemedim. Sen sadece iyilik yapmak istemişsin Bu senin suçun değil ki. Yani iyilikler falan filen diye bi ton bişeyler saçmaladım hatırlamıyorum şimdi neler olduğunu. Güzel çirkef küçük bir kız çocuğu gibiydi ve zırlamayı kesmişti. Yüzünü kaldırdım. Burnunu çekip duruyodu. Kanka peçete ver dedim eline tutuşturdum. Hadi ama burnunuda ben silmeyeyim bak dedim. Ağlarken bir anda güldü ve burnundan ve ağzından salya fırladı. Hay ebeni gibeyim nerde özürlü var beni bulur dıbına koyayım dedim içimden. Eline tutuşturduğum peçeteyi burnuna zütürdü hızlıca ve gülmeye devam etti bi yandanda ağlıyordu. Hem ağlıyordu hem gülüyordu. Tekrar göğsüme dayayıp dök içini dök belliki senin içinde zor zamanlar olmuş dedim. Yaklaşık 10 dakika boyunca böyle salak bi pozisyonda takıldık. Sonra güzel çirken kendini toparladı ve arkadaşlar kusura bakmayın ben gitmeliyim dedi. Gözleri kıpkırmızı kan çanağı gibi olmuştu. Gitme kal burda. Bu halde yalnız başına eve gitme dedim. Yok yok bana biraz yalnızlık iyi gelecek. Gitme dıbına koduğumun oruspusu iki bira daha içtin mi heşeyi unutturcam ben sana...

Öfff valla bende çocuk gibi ağlayacaktım. Kendi kendimini işini bozan tek mal benimdir heralde dıbını gibiyim.