vallahi ben ondaki gevher-i meknun'u biliyorum
o sebeple paçalı don da giyse, o güzel poposuna şalvar da çekse
zerre-i miskal miktarınca dahi dönmem yolumdan
Ayrıca ben onu kimliğine ve yaşantısına müdahale edemem
o güzel 100ü gülmeyecekse yanımda
varsın uzaktan bakayım yine
fakat çehresine aslâ 1 hüzün ve mutsuzluk gölgesi düşmesin :(

bir adam bir tayt bir hüzün. :(

ergenliğe dahi girdiği şüpheli 1 yarı adam / çocuk
belki de hayâtı boyunca kimse sarılmadığı için, pijaması içerisinde (yâni doğal; benimsemiş) 1 kızın ilgi ve sevgisini bekleyen
içten olarak en sen ne zaman güldüğünü dahi hatırlatmayacak kadar 1 acılı hüzün
satırlar etse de, belki de kelimeler etmez kifâyet böylesine :@

yaşı yıllardır otuz olan bir bebek
bazı tavırlarından ötürü birçok erkeğin artık tayt ve pijama giyip kapısına gidecek kadar hüzünlendiren bir yaşam hikayesi,
bu sahnelere ortak olan küçük bir topluluk. :(

ya bu şey bulaşıcı sanırım
bana hep "yıllardır 26-27-28-29 yaşındasın" dediler
fakat ben yaşlarımı tutarlı 1 şekilde geçiyorum
3 hafta sonra, 31 yaşına gireceğim işte
saçımda ve sakalımda beliren aklar
içimde hiç 1 zaman azalmayan 1 hüzün
daha kaç sene yaşayacağımı bilmeden :@

şurda üç yıldır yarı tanışır olduk üç yıldır hep otuz yaşındasın. sen genç olmayı becerebildin mi taytsız bir kız olmadan? yapabildin mi bunu richard?
üç hafta sonra söyle de sana şöyle bir pasta yaptırıp yollayalım; http://farm7.staticflickr...72652758_77ef63caa3_z.jpg

üzülme ben senden gencim ama daha çok beyazım vardır. :( şimdi kendime mi hüzünlensem sana mı bilemedim! :(

henüz 5-6 yaşındaki dönemimi geçebildiğimi düşünmüyorum :(
benim için pijama, tayttan önce gelir. lâkin yaşın getirdikleri ister istemez taytı da çekici kılıyor :@
ben herhangi 1 pasta ya da kutlamayı hakettiğimi düşünmüyorum. kimsenin bana değer vermesini beklemem ve istemem de.
berber bile "ağabey beyazlar başlamış" demişti aylar önce
saçlar uzayınca daha belirgin olmaya başladı
kâh şakak ardından
kâh tepede
kâh çene 6nda
beyaz tel görmek mûtad oldu maateessüf :@

bir an önce sana legolar alıp kaldığın yerden devam etmeni sağlamalıyız. :(
senin yaşındakiler için tepesinde saçları toplanmış, üzerinde sweatshirt altında pijama olan bir ablamız büyük gelir. :(
olsun o yine seni sever, sarar, seninle oyunlar oynar ablacım doydun mu der yetmez sen büyü de seninle evlenelim der ve sana ümit verip seni oracıkta bırakıverir. :(
sana pasta yoksa ekmek hiç çıkmaz zaten. :(
bana da kuaför saçlarını boyatmamak için ne kadar daha direneceksin? diye sorduğunda anlamıştım bir şeylerin ters gittiğini. :(

bizim çocukluğumuzda legolar pek yaygın değildi; basit çiftlik oyuncakları ve yeni yeni çıkan elektronik oyuncaklar vardı
hep sesli 1 masal kitabım olsun istemiştim ama almamıştı annem bana
halbüse maddi imkânımız müsaitti :@
3.paragrafta kendimi 1 an 5 yaşında hissettim, gözlerim doldu :(
memlekete gideceğimiz zaman sıra benimdi; önemli 1 şeydi o zamanlar. ablam bana polis kelepçe oyuncağı alıp iknâ ederek hakkımı elimden almıştı, o zaman bile kazıklanmıştım :(
ayrıca hep o benden büyük / abla konumundaki 1 kızın benimle ilgilenmesi fikri çok hoşuma gitmişti ama hiç 1 zaman gerçekleşmedi :(
bana bebeği gibi bakacak, yeri gelince azarlayıp ağlatacak, yeri gelince beni şımartacak, sımsıkı sarılıp bağrına basacak :(
sanırım 1 pgibiyatr'a gidip içimi dökme zamânım gelmiş, benim de direncim hep bu tip dış desteklere oluyor :@

Ben hep legolarla oynadım. Koca bir sepet dolusu oyuncaklarım vardı. Karşı komşumuz Soner abinin elektronik oyuncakları vardi, ondan gizlice oynardık. :(
Bende hep barbie bebek istemiştim, benim annişko da almamıştı. Lise üçüncü sınıfta doğum gundem canım kankişim almıştı. Hala evde basucumda durur. :(
Benim hiç gözlerim dolmadı ama bazen ağlıyorum salak salak topluluk içinde. Diyorum ki kendime hadi ağla da ilgi çek diye. Sonra herkes bana bakıyor ve bir pijamalı kız kadar olmasam da ilgi görüyorum seviniyorum sonra hepsi geçiyor. :(
Annem bize misafir gelen kuzenime uzaktan kumandalı helikopter almıştı sonra bende kıskandım ve kırdım. :(
Sana ablalık yapacak tek kadin o da Aysel abla. şarkıları eşlik eder be anam. Yalnız kalmazsın. :(
Seni inşallah fransız kadınlar döver döver sever. :(
Senin ilacın doktorlar be kuzucuk. Allah onlara sabırlar versin. :(

Anlaşılan hepimiz aynı durumdayız, ben hemen hiç insanlara karışmadığım için onları tanımıyorum :@
sanırım beklediğim ilgiyi göremediğim için de insanları peşînen kendimden uzak tutuyorum doğal 1 savunma refleksi olarak :(
ben çok milletten memleketten insan tanıdım
yine de insanın kendi toprağından, kendi ana dilinden, kendi kültüründen insanlar olması daha iyiymiş gibi geliyor
bana annem gibi davranamayacak 1 kız ne kadar güzel olursa olsun insanın çocukluktan beri taşıdığı yaralarına merhem olamazmış gibi geliyo :@

insan nedir ağabeycim insan nedir? Durup bunu sorgulamamız lazım önce. Sonra tanışırız onlarla hem belki aralarına girip hoş sohbetler bile kurabiliriz.
Sen bence çok kötü bir zaman dilimi geçirmişsin sonra seni pijamalı kızlar teselli edip kandırmışlar sonrada bırakmışlar ve senden travma geçirmişsin. Yağdı saçlarına genç yaşında lapa lapa kar, zalim. Senin allahın yok mu! :@ :@ :@
Erkekler anneleri gibi kadınlarda babaları gibi adam ararlar ve bulunca evlenmek isterler. Ben öyle bir adam tanımadım ama gördüm. Şu anda ankarada oturuyor. Hatta şu anda çalışıyor belkide. Meclisin içinde hemde. Ama çıkıp da diyorum be hey sen benim olsan keşke bir ömür oturup konuşsak diye. Dertlendim yine. :(

Ben bıraktım artık sorgulamayı; yaşam amacımı ve hevesimi kaybettim ama daha basit yaşıyorum artık.
Kötü zaman diliminin aksine, yıllardır burada söylediğim gibi benim hiç 1 kız arkadaşım olmadı, 1 kızla oturup karşılıklı sohbet bile etmedim. Bunları istanbul'un göbeğinde doğup büyüyerek başardım hem de.
Ben illâ annem gibi 1 kız aramıyorum ama bizim anadolu annesi gibi sahiplenen, şımarıklıklarına göz yuman, onu karşılıksız seven 1ini arıyor işte erkekler. Ben ailemde sevgiden çok saygı gördüm; herkesin 1 sebebi vardır, annem bana 1 gün bile sarılmadı diye ona kırılmadım, çünkü o da öyle 1 şey görmemişti ailesinden.
v'el hâsıl-ı kelâm, insan içine kapandıkça daha da kapanıyor ve hayâta küsüyor.
Bu yaştan sonra hiç 1 insanla sağlıklı 1 iletişim kurabileceğimi sanmıyorum.
Umarım kendime tâkip edebileceğim 1 amaç bulabilirim hayatta :@

Keşke bende basit yaşayıp sıradanlaşsam sonra herkese ve her şeye tek bir açıdan baksam; taytlı erkek. :(
Ben kadıköy de oturuyordum. Karşımda koskocaman bir bina vardı bakıp bakıp iç geçirirdim "ulan ne kadar da büyük bir otopark!" diye. Aylar sonra gördüm ki o bina Şükrü Saraçoğlu stadıymış. Sen düşün halimi. :(
Öyle bir kız varsa yolla bana ben de tanışayım. :(
Ben insan tanısam bırakmam açıkçası. Keşke insan olsalar. :(

ben öyle mi diyorum; taytlı değil pijamalı kız diyorum; o da 1 simge aslında. tayt işi buradaki ergenleri gıdıklamak için sâdece :@
ben oralarda okudum büyüdüm de ne oldu, 2 sokak arkasını bilmem .s
sanırım ben yalnız ölücem ve dağ başına gömülücem :@

Tayt benim bir erkekte aradığım en büyük özellik belkide ne biliyorsun da hemen ":@" yapıyorsun? :(
Ben çoğu yeri avucumun içi gibi biliyorum da ne işime yarıyor gidiyor muyum ki? :(
Ben yalnız ölmeyecegim neyseki. :(
Zor olmasa benliğime dönüp yerle gök arasında bir yere gömüleceğim hepsi bu. :(

orada 1 kinâye sezdiğim için öyle dedim, indirgemecilik isnâdına karşı açıklama yaptım :@
ben paranoya derecesinde tedbirli olduğum için bilmediğim 1 yere gitmeme ve bilmediğim 1 şeyi yapmama konusunda aşırı temkinliyim :@
buradaki 1 çok insan buna inanmıyor fakat 1 tarafım o kadar saf ve çocuksu ki, pijamalı dolgun 1 popoya yanak yaslayınca tüm dertlerim sona erecekmiş gibi anlamsız 1 inancım dahi var :(