Kardeşim senin olayın şu ;

Sen, bir insan ne kadar sıradan olabilirse işte o kadar sıradan bir adamsın ve böyle kurnazlıklar ve yersiz akıl oyunları oynamadığında insanların senin kafanın içindeki, ruhundaki zeka düşüklüğünü ve standartlığını farkedeceklerinden korkuyorsun.

"Şöyle olduğumu düşünecekti, böyle olduğunu sanacaktı" gibi cümlelerinle zaten sade halinin ne kadar boş olduğunu ele veriyorsun çünkü hep öyle "zannetmelerini" istiyorsun.

Özgüven sahibi olduğunu zannediyorsun ancak özgüven yapay ve doğal özgüven olarak ikiye ayrılır. Doğal özgüven kişinin karakterine yaratılıştan bahşedilmiş bir özelliktir, yapay ise kişinin sonradan kazanmaya "çalıştığı" kısımdır ve doğuştan özgüven sahibi olmadan yapay özgüven aşılamaya çalışmak bir binayı temelsiz olarak yüzeye oturtmak gibidir, er ya da geç yıkılır.

Düşün bak, senin kafa patlatarak yaptığın akıl oyunlarını yani özendiğin kişiliğe sahip insanlar doğal karizması ile oyunlara ihtiyaç duymadan senden kat kat daha büyük etkiler yaratabiliyorlar.

istediğin kadar derin, mistik, farklı bir görünüm yarat ancak bu süslü kıyafetlerin olmadan bir hiçsin, sıfırsın.

Kurnazlık, zekanın ters orantısı bir kavramdır.

Olur da bu analizime cevap niteliğinde bir şey yazarsan sakın felsefe yapmaya kalkışma düzgünce yaz, ona göre cevap vereceğim.