** Ne yapayım dıbına koyım köye gidip bir akrabamı mı öldüreyim evdekilerin gitmesi için. O gün günlerden pazardı. Yani önümüzdeki pazar ecem gidecekti. Benim ev bulmam lazımdı acilen . Sağa sola arkadaşlara sordum ev lazım diye. Kimseden ses yok. Benim bir arkadaş var yek başına yaşıyor aslında yaşıda benden büyük ama panpayız. Bu evden 1 haftalığına gidebileceğini söyledi anahtarı vermesi için evinr çağırdı gittim aldım anahtarı. Biraz geyik yaptık bu gitti bizde içeri girdik ecemle.

- Burda kalacaksın arkadaşına yük olma.
+ Sen nasıl istersen.
+ Birşey soracağım sana poyraz.
- Dinliyorum.
+ Beni seviyor musun?
- Sevildiğini duyup tatmin olmak mı istiyorsun?
+ Ben sadece merak ettim son yaptığımdan sonra nasıl sevebilirsin ki zaten haklısın galiba.
- Seni ömür boyu sevebilirim. Hep kalbimde yerin. Ayrılsakta barışsakta seviyorum seni.
+ Bende seni seviyorum poyraz.
- Sevdiklerini üzmek en büyük hobin galiba?
+ Bazen yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalırsın poyraz. Sen inanmasanda bana ben seni çok seviyorum.
- Gidişine bir çare yok mu?
+ Yok (Ağlamaklı)

O an gittim arkadaki odaya duvarları yumrukladım. Ağladım içeri geçtim tuttum kplundan kaldırdım ayağa yapıştım dudağına. Deli gibi öptüm dudakların nefes almasına bile fırsat vermedim. Soyunduk seviştik doymaya çalıştık birbirimize ama bir türlü doyamadık sevişmemizi bir telefon sesi durdurdu. Annesi arıyor. Açmadı telefonu kapattı hatta kökünden. Öyle bir öpüp kokladım ki onu hasretimi gidermeye yetmemişti bile. Çırılçıplak sarılıp uyuduk. Sabah uyandım o uyuyordu . Uyandırmadım. Uykusunda izledim onu suratındaki masumiyeti teninin sıcaklığını hissettim üzerimde.