+5
-1
Her neyse kalan parçalarıda yüklendim. Özgüveni hiç olmayan bir insanım ama sonuçta zor durumdaydık ve bu iyiliği red etme durumları olmazdı diye düşünüyordum. Yüklendiğim eşyalar arasında yarısı içilmiş bir vodkada vardı. Terliklerimle şılak şuluk yapa yapa birinci kata kadar gittim ve zile bastım. Kuş çığırmaya başladı " cik cik cik cik." Heralde Mehmet abi binanın içini yaptırırken bütün evlere aynı kuş sesini yaptırmıştı dıbına koduğumun cimrisi.
Beklerken kapı açıldı ve minyon mu minyon çirkin mi çirkin bir çıktı karşıma. Aman allahım dedim bunun için mi bu kadar düşünmüştüm ben. Neyse o da insandır da diyip yüzüme sahte bir tebessüm kondurdum.
Arkadaşım meraba ben üst katta oturuyorum da. Dolabımız bozuldu. içindeki eşyaları pay edip herkese birer ikişer parça emanet bırakalım dedik. Aa geçmiş olsun dedi. Tatlı bir sesi vardı. Güzel olmayan yüzüne hiç yakışmıyordu. Keşke hepsini bana getirseydin ya. Ben evde yalnız yaşıyorum zaten. Sorun olmaz falan dedi. Tüh ya dedim bilseydim öyle yapardım. Neyse yeni dolap getircekmiş ev sahibi oda bozulursa öyle yaparız dedim.