Biz ülke olarak kendimize güveniyoruz. Tamam adamların tankı topu tüfeği var ama bizde de direnecek karşı koyacak yürek var. Bu millet tarih boyunca nasıl direndi nasıl kazandı? Lafı dolandırmaya gerek yok, inanarak.
Atatürk’ün Çanakkale’deki en önemli emirlerinden biri şöyle “Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zamanda yerimizi başka kuvvetler alabilir.” Bu emri Çanakkale’de Conkbayırı’nda verdi. Sonra ne oldu? Düşmanın eline verdik.
Yine ikinci dünya savaşı döneminde Hitler ingiltere’ye saldırırken halkın ümitleri tükenmiş Londra bombardıman altında kalmıştı. Churchill tarihi bir konuşma yaptı ve ingilizler Almanlara şehri terk etmediler. Konuşmanın özeti şu cümleydi “ingiltere köyüyle, kasabasıyla, şehriyle, tarlalarıyla her şeyiyle bu saldırılara direnecektir.” Bu açıklamadan sonra halkın da kendine güveni geldi ve adamlar hava saldırılarından korunmak için geceleri metrolarda yatıp sabahları işlerine gittiler. Yıkılan yerleri yeniden yaptılar, Hitler yıktı ingilizler yine yaptı. Çünkü inanıyorlardı.
Halkın ve askerin inanması bir savaşı kazanmada en önemli etkenlerden. Top tüfek teknoloji tabii ki önemli ama inanç ve vatan sevgisi olmadıktan sonra ne kadar teknolojin de olsa silahın da olsa boş.