-
26.
+3"Dışarı kaçın!!" Açıkçası pek hatırlamıyorum orayı "Koşuun!" gibi de bağırmış olabilir. Annem beni bir kolumdan karşı yatakta her şeyden habersiz yatan abimi bir kolundan tutmuş odadan çıkarıyordu. Zavallı abim uyurken birden yataktan çekilişi gözümün önünden hiç gitmiyor hala. Birden uyandırılmış ayakta ama gözleri kapalı bir şekildeydi. Üstündeki örtüyü hiç bırakmayacak gibi bir elinde tutuyordu. Korkunç uğultu devam ediyordu. Nereden geldiğini hala çözemiyordum. Yerden mi havadan mı? Evimizdeki eşyalar bu seramoniye eşlik ediyordu. Yıllardır aynı dolapta hiç kullanılmadan duran annemin çeyiz tabakları, bardaklar hoş ses çıkarıyordu aslında. Devrilip kırılanlar vardı. Bizi pek yanaştırmamıştı o dolaba kırarız diye oysa şimdi pek sırayla kırılıyorlardı. Annemin gözleri onları bile görmüyordu şuan tek derdi bizdik. O olmasa ayakta bile zor dururdum zaten. Çok net hatırlıyorum. Hiç korkup ağlamamıştım. Korkuyordum ama daha çok merak ediyordum. Cevap arıyordum. Odaya sızan sokak lambasının ışığı birden sönmüş zifiri bir karanlıkta kalmıştık. Annem bizi odadan dışarı çekiştirirken kolumuzun boyu kadar arkasından gidiyorduk. Peşimizden ise abimin bırakmadığı örtüsü siyah bir silüet halinde sürüklenerek takip ediyordu. Odadan çıkıp kapıya yöneldiğimizde dış kapının önünde kucağında ablamla babam bizi bekliyordu. Bütün kapılar sonuna kadar açıktı. Meğer biz şaşkınca olanları anlamaya çalışırken o gidip kaçış yolumuzu açmış geri gelip ablamı kucaklayıp çıkmıştı. Olaylardan çok sonra bu geceyi konuştuklarında o arada dışarıda ki gaz vanasını bile kapattığını öğrenmiştim.
başlık yok! burası bom boş!