+3
Bütün gün aynı şeyle karşılaştığımız için baya sinirlenmiştik. Dedem adama söz fırsatı tanımadan baya konuştu, kadının yerini almak için yalvarma durumuna geldi. Adamı kıvama getirip azındna söz aldık sonunda. Adam o lanet karının yerini sadece şerefsiz kardeşim bilir dedi. Dedem o kim diye sordu. Adamda bize verilen adres kağıdındaki ilk gittiğimiz yerde yaşayan adam olduğunu söyledi. Bayağı şaşırdık. Adamın kardeşine şerefsiz diyecek kadar nefret etmesi suratındna belli oluyordu zaten. Çemkiren suratımıza bakmayan bi herifle kimse kardeş olmak istemezdi.
Adam artık bu gece burda yatıya kalın, bu saatte yolculuk yapmayın, sizin için hayırlı olmaz dedi. Biz de kabul edip akşamı havadan sudan muhabbetlerle yatsı vakti ettik. Abdestimizi alıp camiye doğru gitmeye başladık. Sanki her geçtiğimiz ara sokaklarda bişey beni takip ediyordu. Bunu bayağı hissediyordum. ama korkmuyordum. Karşıma ne çıkıp çıkmayacağını bilmiyordum. Alışmıştım o şeyleri görmeye. Caminin önüne geldiğimizde ezan okunmaya başladı. içimde tarifsiz bi rahatlama oldu. Camiye gelene kadar bişey hissetmeme me rağmen rahatlık gelmesi garipti. Namazımızı vukuatsız şekilde kılıp geri eve döndük. Eve döndüğümüzde salondaki divanlar hazırdı zaten. Yatmadan bi 30 40 dakka önce ev sahibiyle yaşadığım şeyler hakkında dedemle de beraber konuşmaya başladık.
Adama gördüğüm hissettiğim her şeyi söylüyordum. Her gece nasıl rüyalar gördüğümü anlatıyordum. O kadını bulmamız gerekiyordu. Adam önce ellerini açıp 10 dakka süreyle süren bi takım dualar okudu sonra avuçlarına üfleyip belden yukarıma ellerini gezdirmeye başladı. Bu seni bi nebze rahatlatır dedi. Gece karabasan ve rüya görmezmişim. Sonra konuyu bu kadını nasıl bulacağımıza yönelttik. Dedem adamın kardeşinin nasıl biri olduğunu, ondan kadının yerini nasıl alabileceğimizi sordu. Ve adam kardeşiyle olan davasını anlatmaya başladı...