Yengemle evleneceğim kesinleştikten sonra, bazı akşdıblar aldığım birkaç öteberiyi bırakmak için kapısını çalıyordum. Yine böyle bir akşdıb kapısını çalıp, aldığım birkaç parça yiyeceği bırakmak istedim. Kapıyı yengem açtı. Elimdekileri mutfağa bırakmak için içeri geçtim. Bana, “Sana da böyle zahmet oluyor, sürekli bir şeyler getiriyorsun!” dedi. “Ne zahmeti!” dedim. Bana, çay yaptığını, beraber içmemizi teklif etti. “Olur!” dedim. Kızları evde yoktu. Banyoya geçip elimi yıkdıbak istedim. Ellerimi yıkarken kenarda duran kirli sepetinin kapağının altından bir şeyin sarktığını gördüm. Merak ettim. Kapağı kaldırınca kirli çdıbaşırların üzerinde, yengemin krem renkli sutyenini gördüm. Koca memeleri için bunu giyiyordu demek ki. Sutyeni burnuma zütürüp kokladım. Memelerinin ucu sutyende iz yapmıştı ve belli oluyordu. Sutyenin altında kırmızı renkli, kenarları dantelli bir külot vardı. Bunu da elime aldım. Kokladım. Ter, sabun, sidik ve dıb kokuları birbirine karışmıştı. Külotun üzerinde birkaç kıl vardı. Bunlar yengemin dıbının kıllarıydı sanırım.