+32
-13
Tek başına "starbaks"taki kasiyere ve kıkırdıyan şırpıntılara gücü yetmeyen ve kendi zevklerinin dışında anlamadığı zevklere sahip olan bir kız arkadaş yapan ergen, cılız ve özgüvensiz genç, kız arkadaşını 6 tane yeniçeri gibi bıyıklı heriflerin arasında görünce önce ne yapacağını şaşırdı.
sonra ağır ve tırsak bir şekilde yaklaşarak "şeeeyyy şeyyy siz ne yapıyorsunuz burada" dedi
"metin abi var iri yarı amk izbandut gibi" metin, o sırada iri gövdesinin altına sıkıştırdığı yarı çıplak kızı bir köşeye fırlatarak bu ergene doğru döndü ve:
"gibiYORUZ SENiN MANiTAYI SORUN MU VAR DELiKANLI" dedi...
ergen, cılız, özgüvensiz genç önce bi düşündü ama yine kasiyer ve kıkırdayan kızların karşısındaki ezikliğin aynısını sergiledi, başka çaresi yoktu, karekteri böyleyedi ve "size türk kahvesi söyleyeyim mi ? istüne iyi gider" dedi. espiri yapmıştı. ama 6 izbanduttan hiçbiri buna tebessüm dahi etmedi. bıyıklarının bir kılında dahi hareket yoktu. dik dik baktılar delikanlıya. hepsi de anadan hüryan, daldaşşaktı...
gencin tırsma katsayısı tavan yaptı. birşey düşünemiyordu artık. oradan hızla, topuklarını totoşuna vurarak, gözlerinden dökülen yaşlar rüzgara karışıp ardından yere düşerek uzaklaştı... koştu koştu... daha fazla koştu...
cigeri uzun yol yapmış araba motoru gibi yanıyordu ama genç hala kpşuyor olanca gücüyle oradan uzaklaşmak istiyordu... oysa kendinden uzaklaşamıyordu... bu hayattaki özgüvensizliğine, güçsüzlüğüne ve başkalarının gücüne yaslanarak yaşamasına isyan dahi edemiyor, koşuyordu... koştukça uzaklaştığını sanıyor ama uzaklaşamıyordu "hayatın uzağında bir kıytı köşeye sıkışmış benliğinden"...