0
AQdumun yeni nesili nerden bilsin böyle şeylerin kıymetini, sokağa çıktıklarında bile tabletleriyle yan yana oturup metin2, lol falan oynuyorlar(mış) -bizzat sordum.
bira kutuları, kola kutuları konularında biz şanslıydık, mahallemizde bir hastane vardı ve hastanenin ihata, istinat duvarlarının eteğinde birileri muhakkak içki içerdi, yine buralar yol kenarı olduğundan gelen geçen kola kutusunu vs. atardı. -bizim saklı cennetimiz. alüminyum ve bakır hurdasında piyasanın dalgalanmalarına göre spekülasyon yapar ve topladığımız parayla mikasa futbol topu alırdık. Her yer beton yığını olmadığı için top oynayacak yer bulmakta zorlanmazdık. şimdi o top oynadığımız yerin etrafını çitle çevirdiler, birde giriş kapısı koydular ve ancak para verenin oynayabileceğini söylediler.
-mahalle dışına çıkmak konusunda anne-babalarımızca şiddetle uyarıldığımız, akşam ezanından önce evde olmamız konusunda tedbir uygulandığı halde gâh zaman atari salonlarına gizli saklı giderdik ve vakitin nasıl geçtiğini anlamadığımız için eve akşam olunca anca gider azar işitirdik. (akşam 8-9 gibi eve gidebiliyor olmak bizim için büyümüşlüğün bir göstergesiydi, dışarıda oturmaya devam eden abilere imrenirdik.)
şimdi AQdumun liselileri gelip diyecek ki biz liseden öncede eve hep akşam 8-9da giderdik. Sizin gibi güvenlik kameralı sitelerde, kapısında güvenlik görevlisi oturanların olduğu yerlerde büyümedik biz. Gece Bekçilerini gördük, darbe günlerini gördük, sigaraya başlama yaşı henüz 20-22 idi, amerikan saç kestirene muallak gibi bakıldığı günlerde yaşadık, siyah-gri-mavi önlüklerle okula gittik, tabletimiz yok sayı boncuğumuz, fasülyelerimiz, çubuklarımız vardı... :'(