-
26.
0Diğer gün okula biraz geç gittim. Olabildiğince az insana görünmek istiyordum. Okulun bahçesine girer girmez Ezgi'yi gördüm. Endişeli bir yüz ifadesiyle bana doğru koşturuyordu.
-Eline ne oldu ?
-Herkes de taktı şu elime ! Bir şey olduğu yok hafif bi' çizik sadece.
-O serseriler yaptı değil mi ?
-Off ! Evet , ama artık bir önemi yok hallettim aramızdaki sorunu.
-Sizi de bir anlayabilsem...
-Sizi derken ?
-Senin şu sanki ortada hiçbir şey yokmuş gibi davranman , Suzuya'nın bütün gün üzgün üzgün takılması ve bana hiçbir şey anlatmaması-
-Nasıl yani , Suzuya'nın bi' sorunu mu var ?
-Evet , madem kendi sorunlarını hallettin git biraz da onun sorunlarıyla ilgilen.
-Neye canı sıkkın biliyor musun ?
-Ah bir bilsem... Konuşmak istemiyor benimle. Bir de sen dene belki yararı olur.
-Bi' denerim , görüşürüz...
Suzuya'nın sorunu olduğunu Ezgi'den duymam canımı sıkmıştı. Kendi sorunlarıma o kadar önem vermiştim ki Suzuya'nın sorununu farketmeyi bırak onu da kendi sorunlarıma dahil etmiştim. Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağıma dair kendime söz verdim ve fazla bekletmeden Suzuya'nın yanına gittim. Her zamanki gibi sırasına oturmuş camdan dışarıyı izliyordu.
-Hey , Suzuya !
-Geciktin. Elin nasıl oldu ?
-iyi , iyi beklediğimden hızlı iyileşiyor.
-Güzel...
-Ezgi canının sıkkın olduğunu söyledi. Kusura bakma adamım , kendi sorunlarım yüzünden farkedemedim.
-Canım sıkkın falan değil ! Sadece... sıkıldım işte , okuldan.
-Ne demek sıkkın değil ? Konuşmandan belli oluyor be !
-Konuşmak istemiyorum. Boşver gitsin...
-Sen bilirsin , ama şunu unutma ki konuşmadan hiçbir şeyi halledemezsin...
Yine ilk günkü halimize dönmüştük. Gün boyunca ağzımızı açmadan dersleri dinledik. Ezgi ne kadar zorlasa da dışarı da çıkmadık. Hayalet gibiydik resmen. Sonunda çıkış zili çaldı da ayağa kalktık. Sınıftaki hoparlörlerden konuşma yapılacağı için toplanmamız gerektiği söylendi. Tüm okul aşağıda toplandı. Müdür çıktı ve kısa bir konuşma yaptı. Ardından bir kadını kürsüye davet etti. Sarışın ellili yaşlarda bir iş kadını... Eline mikrofonu aldı ve konuşmaya başladı.
başlık yok! burası bom boş!