-1
görükle denilen bu köye henüz iki ay evvel geldim. iki gün güzelce dinlenmenin ardından, biraz temiz havanın ve keşif yapmanın ruhuma iyi geleceğini düşündüm. amacım önce adım adım sokakları gezmek, daha sonra sessiz bir mekanda oturup çayımı yudumlayarak bu yeni havaya uygun bir şeyler okumak yahut karalamaktı. bu güzel düşüncelerin suya balıklama atlaması uzun sürmedi. ara sokakları talan ettim her yeri gezdim. gözlerim alabildiğine evler ve motorgibletler görüyordu. burada birşey yok diyerek çarşısının yolunu tuttum. yolun bir tarafında kafeler, bir tarafında barlar olduğunu gördüm. cebimde 20 lira para vardı gittim iki tane bira içtim ardından bir sandviç yedim.(sharlock'ta akşam 8'e kadar bira 5 lira). cebimde kalan 7 lira ile bir fincan çay içerim ümidiyle kafelere bakmaya başladım. hepsinde son ses müzik, akabinde bağırarak konuşan insanlar vardı. ruhum sandığım huzuru bulmadı aksine daha huzursuz bir şekilde eve gittim.
2.gün
arkadaş edinmem gerekiyordu. bir tane olsa yeterliydi. akşamları sohbet edip, kültürel alışverişte bulunmak için ideal diye düşündüm. daha öce giresun'da yaşadığım için arkadaş bulmak gibi bir gayem yoktu. görüştüğüm insanlar kültürlü, temiz ve samimi kişilerdi. tabiri caizse sudan çıkmış balığa döndüm. saygı duyduğum ve sevdiğim birini aradım. bana herhangi bir aktiviteye katılmam gerektiğini bunun horon bile olabileceğini söyledi. haklıydı. hemen hazırlanıp evden çıktım. her yere baktım fakat bu tür kurslara ilişkin hiçbir şey göremedim. bir ara sokakta yürürken yanımdan yavaş hızda iki motogibletli adam geçiyordu. hocam bakar mısınız? diyerek seslendim ve devam ettim;
şahsım: hocam burada çalgı yada halk oyunları tarzı bi kurs var mıdır?
1. adam: ne gursu ne gursu
şahsım: (aynı cümleyi tekrar)
2. adam: vuahahahahah vu hahahahaahah.
1. adam: igah igaaaah igaahhhahahah la ne gursu burda garı gız ve içkiden başka bişey bulaman vuahaha.
şahsım: sağolun efendim iyi günler size.
bu pis diyaloğun ardından iyice sinirlerim bozulmuştu. gün sonunda yetmiş liraya bir dans salonu bulmuştum. dans kutsal bir şeydir benim için. kendim yapmıyorum fakat izlemek çok tat verir. böyle güzel bir etkinliği arkadaş bulmak amacıyla yaparsam kirletirim diye düşündüm. tabii ki mecrayı değil içimde yaşadığım kutsallıktan bahsediyorum. her neyse bu dans ve kutsallık mevzularını geçiyorum. o gece sivri sinekler dolayısıyla iyi uyuyamadım.
bir müddet sonra
barda bir anda kendimi sohbet ederken bulduğum orada çalışan biriyle tanışmıştık ve ikimizinde kanı ısındığı için için dostluğa giden ilk adımları atmıştık. şuan burada bulunan iki dostumdan biridir. sanat sokağında bileklik ve takı satan güzel insan mücahit abi(üstad) ile tanışmamız ise daha geç oldu. kendisi, gerek kültürel, gerek halden anlama bakımından olsun muazzam bir insan. bazı akşamlar yanına giderim, çay içer sohbet ederiz. orada olmadığım akşamlar ise barda çalışan arkadaşım ile sohbet ediyor olurum.
bu kadar günden sonra bana şükür dedirten bu son bölümdü.
edit: ben çok sıkıntı yaşadım başkaları yaşamasın diye söylüyorum;
1- eğer buraya yeni geldiyseniz tek başınıza gezip çevreye saf saf bakınarak arkadaş edinemiyor insan.
2- sosyal etkinlik yerleri aramayın, ben aradım yok. (kafe ve barlar sosyal etkinlik dahilinde değildir diye düşünüyorum.)
3- her bulduğunuz kafeye gidip yüksek seslere maruz kalmayın, pgiboloji bozuyor.
4- dışarıda çay yudumlayıp kitap okumakla ilgili hayaller kurmayın.
5- arkadaş edinmek istiyorsanız sosyal platformlar size yardımcı olacaktır.
6- keza sizde akşamları yalnız çay içiyorsanız bana ulaşabilirsiniz. siz değerli sözlük yazarlarıyla sohbet etmekten mutluluk duyarım.
huzurlu günler diliyorum.
edit2 : eğer yeni geldiyseniz sıkıntılarınız bunlarla sınırlı olmayacaktır. bu anlattıklarım %30 civarı bir kesimden ibaret.