tamam işimiz uzayacak zaten diye homurdanarak gitti. zeki birisine benziyordu. biraz kıvırtıp cilve yaparsam ne olduğumu anlar diye düşündüm.

mutfağa geçip çay koydum. eşofmanın üstünü çıkarıp askılı bluzü hafiften dar gelen bir beden küçük tişörtle değiştirdim.

tanganın iplerini iyice yukarı çektim. bi fırsatını bulup onu gösterecektim. takım çantasıyla içeri girdi. banyonun içini boşaltalım dedi. bir kaç parçayı aldı, yandaki odaya koyalım dedim. az önce o odada kıyafetlerimi çıkarıp gelişigüzel atmıştım. masanın üstünde makyaj malzemeleri duruyordu. beraber banyoyu boşalttık.

bu arada çayı demledim. geri döndüğümde lavaboyu sökmeye başladı. bende onu izliyordum. odadakileri görmüştü. şimdi altımdakini görmesi gerekiyordu. lavaboyu sökerken yardım için bir ucundan da ben tuttum. yan odaya beraber taşıdık. yere lavaboyu bırakırken dizlerimi bükmeden eğildim. eşofmanım sıyrılmış tanganın kırmızı ipleri ortaya çıkmıştı. ama arkam dönüktü. bahaneyle arkamı dönüp yerden biriki parça şeyi toplar gibi yaptım. kalçamı ona doğru domaltmıştım. tişörtüm belime kadar toplanmış beyaz tenimle tangam görünmüştü. bir süre beni izledi. sonra banyoya döndü. çıkınca bende peşinden gittim. lavabonun alt parçasını da beraber taşıdık. tangam artık iyice görünür haldeydi. parçayı bıraktıktan sonra bozuntuya vermeden eşofmanı yukarı çektim.