-
51.
+5Yorgun argın eve ulaştı. Ailesiyle kısa bir sohbetin ardından odasına girip kapıyı kilitledi. Müzik listesinden ruh haline uygun müziği seçip, kısmen yüksek sesle dinlemeye başladı. Facebook’a girip birkaç atarlı söz paylaştı. Kendi ruhunu bu şekilde tatmin ediyordu. Gerçeklikten herhangi bir beklentisi olmadığından elindeki enerjisini sanal dünya üzerinde yoğunlaştırmıştı. Diğerlerine nazaran güzel bulduğu bir tane fotoğrafı, profil fotoğrafı yapmıştı. Fenerbahçe sayfalarında dolanıp yeni paylaşılan şampiyonluk görüntülerine göz gezdiriyordu. Gözleri ,bir gönderinin altındaki yoruma takıldı. ‘’ 1907 kere aşığız renklerine ‘’ diyordu bu yorumdaki şirin kız. ismine tıklayıp profilinin yüklenmesini bekledi. ‘’ Duygu ... ‘’ dedi kendi kendine. ‘’ Demek adı Duygu. Ne kadar da anlamlı bir isim. ‘’ Memleketi ve yaşadığı yere baktı. ‘’ izmir.’’ Daha önce, çeşitli internet sitelerinde gördüğü kadarıyla bildiği izmir’e gitme şansı olmamıştı hiç. iki tane fotoğrafı vardı sadece. ‘’ Büyük ihtimalle gizlilik ayarı var.’’ Diye düşündü. Ve o an, daha önce hiç yapmadığı bir şeyi yaptı. Tanımadığı bu kıza, anlamsız duygular eşliğinde Arkadaşlık isteği gönderdi. Daha sonra Facebook’tan çıktı. Anlamsız bir hareket diye düşündü. Neden yaptığımı bilmiyorum. Aklına, Sabahattin Ali’nin daha o zamanlar meşhur olmayan bir yapıtı geldi ‘’ Kürk Mantolu Madonna’’ ve oradaki gurbetçi Raif Bey ve Maria Puder ‘in aşkını düşündü. Ne yapmıştı Raif Bey? Almanya’da bir resim sergisinde rastgeldiği kürk mantolu madonna isimli bir resimde gördüğü kadına aşık olmuştu. Yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordu. ismi neydi onu da bilmiyordu. ‘’ Maria Puder ‘’ idi resmi çizen kişi. Ve artık, hemen hemen her gün o sergiye gidip Kürk Mantolu Madonna’yı izliyordu tarifi mümkün olmayan duygular eşliğinde. Donuk bir yüzden oluşan bir resim onun için hiç de donuk değildi...
başlık yok! burası bom boş!