-
1.
+2 -2Henüz 9 yaşındaydım.O zamanlar adı Memleketü'l-Bahreyn olan ve Osmanlı toprakları içinde olan Bahreynde yaşamaktaydık. Babam Osmanlı subayıydı ve görev için yıllar önce bu adaya gelmişti. Annem Bahreynli idi burada evlenmişlerdi 4 kardeştik.1.Dünya savaşı tüm hararetiyle devam ediyordu. Osmanlı kan ağlıyor yerli halk artık eskisi kadar bize saygı duymuyordu. Hiç akrabamızın olmadığı bu memlekette babam ve emrindeki askerlerden başka tutunacak dalımız yoktu. Babamı cepheye çağırmışlardı gidecekti. Bizi burda bırakamıyacağını dedemlerin yanına Anadolu topraklarına gideceğimizi söyledi. Zorlu bir yolculuk bizi bekliyordu.
Tüm Osmanlı rütbelileri bizim evde toplanmışlardı. Aralarında babam gibi 4 5 subay vardı tanıdığım. içlerinden biri denizciydi. Tüm aileleri o zütürecekti ufak bir gemiyle. Akdeniz ingiliz gemilerinin kontrolünde diyordu subay hiç acımaları yok. Güvende olacağız diye parçalanmış cesetlerimizin köpek balıklarına yem olması riskini nasıl göze alırlardı hangi kuvvet bundan daha kötü bir son olurdu ki?3 gece sonra yatsıdan sonra yola çıkıp limana gidilecek ordan yola çıkılacak çok eşya almamazı zaruri ihtiyaç ve mücevher dışında pek de birşeye gerek olmadığın da anlaışıp dağıldılar. Babam çok düşünceliydi. Ondan ayrılmak istemiyordum ama çok sert adamdı yanında zızlanamazdım.3. gece gelmişti yatsıdan sonra at arabasına bindik ve limana doğru yola çıktık.At arabasını babam kullanıyordu annem ve kardeşlerim arkadaydılar bense babamın yanında oturuyordum annen kardeşlerin önce Allah'a sonra sana emanet olum dedi.Sen merak etme baba ben korurum onları dedim anlımdan öptü. Ortalık çok sakindi dolunayın ışıl ışıl olduğu bir geceydi.Bir orman yolundaydık ay ışığı düşmüş toprak yolda yavaş yavaş ilerliyorduk
başlık yok! burası bom boş!