1. 1.
    +1
    ilk yazdığım romanın ismidir. Yazar olabilmek uğruna bir üniversite harcadığım vakidir. Ne gerek vardı diyebilirsiniz. Hem yazıp hem okunamıyor mu? Aslında çok gerek vardı. Çocukluğumdan beri yazar ve ressam olmak istedim. Maddi imkansızlıklar yüzünden profesyonel bir resim alamadım ama yazarlık için illaki kursa gitmem gerekmiyordu. Kendi kendime söz vermiştim üniversiteyi kazanır kazanmaz ilk romanımı yazmaya başlayacaktım. Ve sözümde durdum da… ilk kitabımda yer yer acemilikler olsa da roman yazmanın incelikleri öğrenebilmek ve harika kurgular yaratabilmek için kendimi tamamen bu işe vermeliydim. Sonuç 27 yaşına gelmiş üniversiteden mezun olamamış işsiz bir yazar. Hoş gerçi mezun olsaydım da işsiz olurdum ama bu bizim mevzumuz değil. Sonuç olarak elimde 6 harika roman kurgusuyla ortada kala kaldım. Bir tanesi Çay Kaşığı olarak okuyucuya sunuldu. Yaklaşık 1000 adet anca sattı ve 5 kuruş telif almadım. Hatta benden hediye kitap isteyen olduğunda kitapçıdan satın alıp öyle hediye ettim. Diğer 5 tanesini kim bilir ne zaman sunarım. Bu biraz da göreceğim desteğe bağlı. Hayat zor. Bir yandan yıllar önce bitirmem gereken okulu bitirmeye, bir yandan geçimimi sağlamaya ve bir yandan yazmaya çalışmak insanı yıpratıyor. Sonuç olarak hiçbir şeye yeteri kadar vakit ayıramıyorsun. ilham geldiği vakit, sen birinin fena halde içine ettiği tuvaleti temizlemekle uğraşıyorsun. Deliği tutturamayan o kadar çok insan var ki... Hadi gel edebiyat yap. Neyse halime gocunmuyorum. Vardır bizim de bir yerde nasibimiz. Ya Allah onu bana getirir ya da beni ona zütürür. Madem çıktık bir yola, sebat edeceğiz, sabredeceğiz. Çay kaşığı deyip geçmeyin. Bakın ne kadar mevzu çıktı basit bir çay kaşığının altından.

    Not: Bir çay kaşığıyla kahve karıştırdığınızda kahve kaşığı olmaz. Bir çay kaşığı her zaman çay kaşığıdır.
    ···
   tümünü göster