+92
-2
Aklımı kaybedecektim, Ailem oradaydı, evden çıkan ışıklar öylesine yoğundu ki evin camlarından sarı sarı ateş gibi fışkırıyordu. Artık yolun sonuna geldiğimi, bu gecenin hayatımın sonu gecesi olduğunu, buradan asla kurtuluşum olmayacağını düşünüyordu kafam kendi kendine… Ne yapacağımı bilemedim. Evin doğru koştum, ilk geldiğimizdeki camdan baktım. Evde tavanda löküs yanıyordu. Annem , babam, dedem … herkes oradaydı, aynı şekilde duruyorlardı. Hemen içeri girdim. Başları yere eğik gözleri kapalıydı, ama yaşadıklarına emindim. Sanki biri onları uyutuyor gibiydi. Evin içinde bağıra bağıra cadı kadını aradım. Löküs ün olmadığı odalar zifiri karanlıktı. Çildırmamak mümkün değildi, böyle bir perişanlık ve imkansızlık olamazdı. Cadı kadın evde yoktu. Dışarı bakmaya çıkacakken bir anda dışarıda ayrı bir ışık yandığını fark ettim. Yandan vuran ışık eşliğinde belirli bir eksen etrafında dönen binlerce mahluk gölgesi vardı. Onu gördüğümde bayılıcak gibi oldum. Kaçmam gereken bir yer ama ailemi bırakıp kaçamıyordum. Aklıma dua etmekten başka çare gelmedi. Dua ederek annemlerin yanına koştum. O ara mutfağın içi camından da bana bakan üst üste yığılmış kırmızı gözleri gördüm. Gözlerini bana dikmişlerdi. Durumu an ve an yaşıyordum. Bilinç bulanıklığım dahi yoktu bu olanlara rağmen , Arkama bir döndüm bu sefer annemlerin oturduğu küçük pencerenin arkasında da diğerlerinden daha irice olan 2 çift göz gördüm. Bana doğru bakarken gözlerindeki ateş dalgalanıyordu. O ateşin içinde kendimi gördüm. Bana nasıl bir şey yaptılarsa bayılamıyordum bile korkudan. Artık kendimden bile geçtim ailemi düşünüyordum….