+12
-1
O gece hiç bir rüya görmedim. Sabah uyandığımda Taylan hala gelmemişti. Zaten şimdi onunla konuşamazdım. Telefonu elime aldığımda bir sürü cevapsız arama olduğunu gördüm. Ezgi çıldırmış olmalıydı. Kitapçıya gidip işimi hallettikten sonra onu arayacaktım. Ama şimdi sırası değildi. Evden çıktım. Kitapçının adresini yazmıştım bir kağıda. Taksiye bindim adresi gösterdim. Yaklaşık 20 dk sonra adresin yazdığı yere gelmiştim. Çok değişik bir mekandı. Avrupa da ki eski yapılara benzeyen bir görüntüsü vardı dışarıdan. içeri girdim, çok sessizdi içerisi. Sanki sadece ben ve o yüzyıllık kitaplar vardı. Kendi kendime böyle bi yere dükkan açarsan kim gelir dıbına koyım dedim. Sonra 70 küsür yaşlarında bir amca geldi. Değişik bir aksanı vardı. Daha sonradan ermeni olduğunu öğrendim. Buyur yavrum neye baktın dedi. Anlattım kitabı falan senin ne işin var oğlum o kitapla dedi. Başımdan geçenleri anlatmak istedim ama vazgeçtim. Amca dedim o kitap bana lazım dedim. Dur geç bir otur bakayım şuraya ben bakayım bi kitaba dedi. Bir şey içip içmeyeceğimi sordu. istemediğimi söyledim.