Öyle ki bu uyuşturucu CIA'nın bile ilgisini çekmeyi başarmıştır.
halk arasında asit olarak bilinir, saykodelik bir uyuşturucudur ve değişen düşünce süreci, açık ve kapalı göz görselleri, birleşik duyum, değişen zaman algısı ve ruhani deneyimler gibi saykodelik etkileri ve 1960'ların karşı kültüründeki yeri sebebiyle çok yaygın olarak bilinir.

Yaygın olarak eğlence amacıyla ve piskolojik terapilerde kullanılır. LSD bağımlılık yaratmayan, beyne zarar vermeyen ve dozunda çok az tokgib içermesine rağmen çok düşük dozlarda bile hezeyanlar ve şüphe gibi ters pgibiyatrik sonuçlar gösterebilir. LSD ilk defa 1938 yılında Albert Hoffman tarafından Artur Stroll'un çavdar üzerinde yatişen bir tahıl mantarı olan ergottan türettiği ergotamineden sentezlendi. Saf haliyle kokusuz, renksiz ve hafif acı bir tada sahiptir. LSD yaygın olarak emici kurutma kağıdı, şeker kübü ve jelatin üzerinde ağız yoluyla alınır. Sıvı halinde damar içi yada kas içi enjeksyon ile de vücuda alınabilir.

Lsd çok etkilidir 1947 yılında Santos labratuarları tarafından Delysid adıyla çeşitli pgibiyatrik kullanım amaçlarıyla piyasaya sürülmüş bir ilaçtır. LSD hızlı bir şekilde umut veren bir tedavi ajanı olarak görüldü. CIA 1950lerde LSDyi kimyasal silah ve akıl kontrolü için uygulanabilir olduğunu düşündü ve MKULTRA araştırma programı kapsamında genç askerler ve öğrenciler üzerinde denedi. Sonrasında 1960 larda batı dünyasındaki genç nesilin eğlence amacıyla ilacı kullanması politik tartışmalara yol açtı ve sonrasında ilaç yasaklandı. Halen kimi kurumlar LSD ve benzeri uyuşturucuların tıbbı ve ruhani kullanımı için yapılacak araştırmalar için fon ayırmakta, teşvikte bulunmakta ve koordine etmektedir.