-1
aleyküm selam. duyguların anasını gibeyim hissettiğim ve hissettirdiğiniz tüm duygular bu saçmalıklar
bana kendimi kötü hissettiren tüm aşık oldugum aşık oldugumu sandıgım aşık olmak istediğim sevdiğim veya nefret ettiğim herkesin kafasını gibeyim
bi insan sevebilir ve tüm bu dünya bi sevgiden ortaya çıkmıştır nefrette bir sevgidir ve kahrolsun ki çoğu insan birbirinden nefret edip onu öldürmek ister
kimiside ölene kadar sever
kimisi severken ölür..
sadece ufak bi hoşlantı bile insanı çoğu zaman çaresiz bırakabilir bi arının çiçeklere alerjisi olduğunu düşünün yada ne bileyim balıkların suya girmekten nefret
ettiğini felan yani olum anlıycağınız kimse sevmeden duramaz duranda zaten kendini toplumdan soyutlamıştır
sorunumuz soyutlaşmış insanlar
ben bir soyut insanım (yukardaki tanıma göre)
kendimi toplumdan bi kaç sene önce cıkardım çünkü gülüşlerin sahte insanların yüzsüz ve sohbetlerin tatsız olduğu ortamlar sıklaştı çevremde
eve kapanıp deliler gibi oyun oynadım kendimi bunlarla mutlu ettim bunlarla üzdüm, hırpaladım,zamanımı öldürdüm ve emin olun bunları yaparken tek bi saniyem bile
boşuna gitmedi çünkü sürekli düşünmek zorunda oluyorsunuz bi oyun için bile kafanız başınız ağrıyabiliyor ve ileri dereceye giderseniz hasta bile olabiliyorsunuz
sevdiğim çoğu insan yanımdan teker teker ayrıldı, konuşmasını sevdiğim, mimiklerine güldüğüm, tarzına sıçtığım, düşüncelerini takdir ettiğim, bacaklarına baktığım
çoğu insan.. hepsi belli başlı saçma sebeplerden yanımdan ayrıldılar yada bana kendimi yalnız hissettirdiler. ben hala daha hayatıma insanlardan soyut bi şekilde
devam ederken kafamı bu ekrandan kaldırıp geriye doğru yaslandığımda yada bi kaç adım çırpıda yatağa atlayıp yüz üstü bi nefes alıp tüm yaşananları yaşadıklarımı
düşünürken kimsenin değerli olmadığı kanısına vardım
uzun zamandır konustuğum ama hiç yüz yüze konusmaya cesaret edemediğim yada farklı nedenlerden dolayı hiç görüşemediğim bir kıza açılmak zorunda kaldım
evet zorunda kaldım çünkü bi kaç senedir arkadas olarak gördüğüm insana karsı içimde birden sevgi seli oluştu ve bunun önüne geçemedim bu gayet normal ki
hepimiz yaşıyoruz bunun dışında kaldı ki onla konuşurken ( telefonda mesajlasırken ) bu halimi ne kadar belli etsemde sürekli olaydan farksız şeyleri ele alıyordu
ve dayanamadım.. ona onu sevdiğimi bu gibik duyguyu yaşamaktan nefret ettiğimi fakat elimde olmadığı için böyle bişeyin ortaya çıktığını söyledim
diyeceklerini biliyordum insan hiç bilmek istemediği birşeyi bilmek zorunda kalır mı ? kalıyordum amaçsızca hala sanki belki o da seviyordur yada sever yada şans
tanır vs vs vs gibisinden zırvaları aklımdan geçirerek motive oluyordum o bikaç dakika içinde fakat ne yazık ki bu hiçbişeyi değiştirmedi
bildiğim doğru beni yine zıpkınla göğsümden vurur gibi delip geçti ve bana onemli değil ama bundan sonra konusmasak daha iyi sanırım demişti..
neden bunu demişti ? yada neden sevdiğimi söylemiştim tüm yaşanıcakları bildiğime rağmen ? ikiside birbiriyle zincirlenmiş sorular
olurda eğer birini seviyorsanız veya sevmek zorundaysanız eğer onunda sizi sevdiğini biliyorsanız gerçekten onu sakın ama sakın bırakmayın
bunun doğru olduğuna emin olmalısınız. bi şarkının nakaratını biliyor gibi yada okulunuza girdiğinizde sınıfınızın yerini bildiğiniz gibi
onun sizi sevdiğinden emin olmalısınız.. yüzsüz insanlar o kadar çok ki maskelerini ayırt etmek gerçekten zor insan kafasına sıkıp ölmek istiyor şu dünyadan ki sonra
yine o saçma zırvalık umut veriyor neydi o hani o söz vardır ya işte BELKi..
Belki birgün sizde yaşadığınız toplumun farkına varıp tüm olanları ince eleyip sık dokursunuz ve bi sonuç cıkarırsınız eğer bunu yapmakta güçlük çekiyorsanız
gibtir edin çünkü birileri elbet sizin yerinize düşünür yada dandik saçma sapan hayatınıza öküz gibi devam edersiniz ve hayat yanınızdan tren gibi geçip gider
birine sevdiğinizi söylemden önce onun hakkında bildiklerinizi öğrendiklerinizi ve en onemlisi onu tanıdığınıza emin olmalısınız yaşadığımız bu dünya
insanların kendilerini diğer kişilerden ayırmak için uğraşıp kakıştığı bir zırvalık ve bizler malesef bu zırvalıkta kendimizi soyutlamaktan başka bi çare bulamıyoruz
herkesin bi hayali var en basitinden en zoruna kadar hayale farklı bişi diyemessin dıbına koyim onun ismi hayaldir en uçuk kaçığıda en olağanıda hayaldir.
mutlu olmakta hayaldir üzülmek bile hayaldir. siz birini sevip ondan karşılık bekliyorsanız mutlu olmak istiyorsunuzdur hayaliniz budur ve sizin hayalinizin
gerçekleşmesi birinin elinde olması çok taktan bi durumdur. hayallerinizi başkalarına kaptırmadan önce güvenmeyi öğrenmelisiniz ki işin en zor kısmıda budur
sana güveniyorum kelimesi benim için ay aşkim sini siviyirim kelimesinden daha olgun ve dolgun gelmekte. elle tutulur bişi yok sonuçta ortada duygulardan bahsediyoruz
bi kaç gün önce evden şu gibik ekrandan zorla kaldırılarak ekmek almaya gönderildim ve o 1-2 dakikalık yolda şunları düşündüm oyunlar bildiğimiz şu oyunlar insanlar
toplanıp zamanlarını akıllarını o oyunlara ayırıyor ve 10 kişi 20 kişi 30 kişi hepsi tek bi amaç doğrultusunda .. KAZANMAK.. peki nasıl mı kazanabilirsiniz
sizden hariç o oyunda bulunan diğer insanlarda sizi düşünüp size güvenip sizle yardımlaşırsa kazanırsınız hata yaparak hata yapmamayı öğrenir küfrederek kaybedip
kaybetmemk için uğraşırsınız. hayatta buna benzemiyor mu ? insanlar sürekli daha fazla kağıt parçası için çabalıyor ve sürekli düşünmek zorundalar bunca şeyler varken
hiçbişey yokmuş gibi yaşamak sadece kendini saçmalıkla özdeşleştirmektir.